30 Kasım 2012 Cuma

Sebzelerin Faydaları


Sebzelerin Faydaları  



Ispanak
Demir yönünden zengin, koyu yeşil yapraklı ve güzel tadı olan ıspanak, diğer yapraklı sebzelere nazaran daha çok protein içeriyor. Salatada yenilen çiğ ıspanak, harika bir lif kaynağı. Ispanak suyu, bol C vitamini ile soğuk algınlıklarına karşı dayanıklılık veriyor ve hemoroid rahatsızlığına iyi geliyor. Ispanak, provitamin A, C vitaminleri, demir ve çeşitli enzimlerce çok zengin olup, bu maddeler, insanda bol kan yapıyor. Ispanak ayrıca, kemiklerin ve dişlerin sağlamlığını temin ediyor. Ispanak suyu, kalp adalelerini de kuvvetlendiriyor. Özel enzimi ile pekliği giderip bağırsak zehirlenmesini önlüyor. Kalp rahatsızlığı olanlara, haftada 1-2 fincan taze sıkılmış ıspanak suyu içmeleri öneriliyor. Uzmanlar, ıspanağın, karaciğeri, lenf bezlerini, kan dolaşımını uyardığını belirterek, hamilelere, kanlı-canlı bir bebeğe sahip olmaları için bol ıspanak yemelerini tavsiye ediyor.



Fasulye
Taze fasulyenin, vücudun çalışmasını, gelişmesini ve tamirini sağladığını vurgulayan uzmanlar, genç-ihtiyar herkese tavsiye ediyor. Taze fasulyenin, pankreas bezesini, böbrekleri, karaciğeri ve kalbi kuvvetlendirdiğini, albümin ve şekerde de çok fayda verdiğini bildiriyor.



Bezelye
Kansızlığı gideren ve pekliği geçiren taze bezelyenin, kan kanserine karşı koruyucu etkisi olduğunu ifade eden uzmanlar, gıda değeri ve insana zarar vermeme bakımından fasulyeden daha üstün olduğunu savunuyor.



Sivri Biber
Biberlerde, bol beta karoten, C, P ve K vitaminleriyle bazı alkoloidler bulunduğunu kaydederek, bunların, mideyi kuvvetlendirdiğini, iştah açtığını ve mide tembelliğini giderdiğini söylüyor. Özellikle acı biberin, erkeklerde cinsel isteği arttırdığını belirten uzmanlar, P vitamini ile damarları yumuşatıp kanamayı önlediğini, K vitamini ile de kanın pıhtılaşma kabiliyetini arttırarak kanamaları durdurduğunu bildiriliyor.



Patlıcan
Uzmanlar, patlıcanın, A vitamini, fosfor ve kendine has bazı esanslara sahip olduğunu, bunlarla sinirleri teskin ettiğini ve kalp çarpıntısını giderdiğini vurguluyor. Patlıcanın pankreas, karaciğer ve böbrekleri kuvvetlendirdiğini, bol idrar söktürdüğünü, vücuttaki fazla suyu dışarı boşalttığını ve kilo verdirdiğini bilinmektedir. Şeker hastalarının, patlıcan salatasından çok fayda gördüğünü, kansızlığa iyi geldiğini, kanı arttırdığını ve kalbe sükunet verdiğini ifade ediyor. Patlıcan, en sağlıklı olarak kül veya ocakta pişirilip kabukları soyulmalı ve ince kıyılmalıdır.



Lahana
Bol miktarda B, C ve E vitamini ve potasyum içeren lahananın, şeker ve romatizma hastaları için de çok faydalı olduğunu belirtilmektedir. Bol arsenik, kükürt ve vitaminleri ile kanı temizleyip cildi güzelleştirdiğini, bol idrar söktürdüğünü, vücuttaki suyu ve zehirli maddeleri idrarla dışarı attığını bildiriyor. Uzmanlar, lahananın kansızlığı giderdiğini ve kansere karşı etkili olduğunu da kaydediyor.
Sadece lahana çeşitlerinde bulunan U vitamininin, mide ve bağırsakların iç yüzeyini koruduğunu, oralardaki yaraların iyileşmesini sağladığını da biliyoruz. Bu sebzenin, yaşlanmayı önleyici ve kalp krizine karşı koruyan bir mineral kabul edilen selenyumun kaynağı olduğunu hatırlatıyor. Uzmanlar, selenyumun ayrıca, sağlıklı görünüşlü bir cilt verdiğini ve erkeğin cinsel gücünü arttırdığını da belirtiyor.



Karnabahar
Fosfat ve potasyum ihtiva eden ve içeriğinde, kadınları göğüs kanserine karşı koruyan indol-3 karbonal bulunan karnabaharın, lahanadaki besin değerinin çoğuna sahip olduğu bilinmektedir. Karnabahar çiçek olduğu için, bol bol fosfor ve vitaminleri, cinsiyet hormonu, bol E vitamini ve protein içerir. Bu maddeleri ile cinsel gücü arttırır, buna bağlı olarak kalp rahatsızlıklarını da giderir. Sinirleri ve beyni iyi çalıştırır, onların yıpranmasını önlediği de bilinmektedir.



Brokoli
Brokolide, havuçdakinden daha fazla beta karoten bulunduğunu söyleyerek, bu sebeple yenilebilecek, suyu içilebilecek en iyi besinlerden olduğunu kaydediyor. Beta karotenin, güçlü bir kanser savaşçısı olmakla birlikte, yemek borusu, mide, bağırsak kanserleri tehlikesini azaltmaktadır.
Brokolinin ayrıca, B1 ve C vitamini ile dolu olduğunun altını çizmemiz gerekiyor, yüksek miktarda kalsiyum, kükürt, potasyum ve selenyum maddeleri içerdiğini bilmeliyiz. Mineral ve demir eksikliğini gideren brokolinin vitamin deposu olduğunu unutmamakla birlikte, suyunun havuç veya elma suyu ile karıştırılarak içilmesinin de faydalı olduğunu bildirmekte fayda vardır.



Pırasa
Pırasanın bol vitaminleri, mineralleri ve çeşitli nitritleri ile çok şifa verici özelliği bulunduğunu, mide-bağırsak rahatsızlıkları, deri hastalıkları, damar sertliği için faydalı olduğunu bilmeliyiz.
Pırasa yemeğinin, bağırsaklara yumuşaklık verip pekliği giderdiğini, hemoroidi olanlara da ferahlık sağladığını belirtmekte fayda var. Pırasa çorbasının, böbrekleri çalıştırarak bol idrar söktürdüğünü ve vücutta birikmiş üre asidi ve ürat tuzlarını dışarı attığını da unutmamak gerekir..



Enginar
Karaciğer ve kalbin en iyi dostu olan enginarın kanı temizlediğini ve yorgunluğu giderdiği bilinmektedir, diğer zehirli maddeleri ve yorgunluk maddelerini idrarla dışarı atarak vücuda dinçlik verip dinlendirdiği. Enginarın, beyin yorgunluğunu çabucak geçirdiğini, kalp adalelerini kuvvetlendirdiğini, onu rahatsız eden üre ve kolesterolü düşürerek kalbin rahat çalışmasını sağladığı, şeker hastaları için de çok faydalı olduğu, mide ve bağırsakları dezenfekte ederek ishalleri durdurduğunu unutmamalıyız.



Kereviz
Kerevizin yaprak ve saplarının, bol vitaminleri ve çeşitli madeni maddeleriyle çok faydalı olduğu, mideyi kuvvetlendirdiğini ve iştah açtığını bildiriyor. Kerevizin, iç salgı bezlerini ve özellikle vücutta çok çeşitli vazifesi olan böbrek üstü bezlerini çalıştırdığını, sinir yorgunluğunu da önlediğini ifade ediliyor. Kanı pisliklerinden temizlediğini ve sivilcelerin geçmesine, yüzün pembe bir hal almasına yaradığını vurgulanmaktadır, kerevizin diğer faydalarını şöyle sıralayabiliriz: Karaciğerin şişliğini giderip onu yorgunluk maddelerinden temizliyor. Sarılığı gideriyor, böbrekleri çalıştırıyor, fazla suyu dışarı atıyor. Böbreklerden kumu, taşı döküyor. Şişmanları zayıflatıyor ve cinsel faaliyeti çok arttırıyor.



Semizotu
Semizotunun, kanama hastalıklarında ve peklikte çok faydalı olduğu, kanı temizlediğini, bol idrar söktürdüğü, kanı üre ve benzeri pisliklerinden temizlediği, sinir krizleri ve beyin yorgunluğunu geçirdiğini, böbrekteki kum ve taşı döktüğünü bilinmektedir.
Semizotunun, şeker hastalarının susuzluğunu azalttığını, şişmanlara kilo verdirdiğini belirtilirken, semizotu, yeşil salata olarak yenirse faydasının fazla olduğunu bilmekteyiz.



Patates
Mutfağın baş köşesinde yer alan patatesin besleyici maddelerinin çoğunluğunun, kabuğunun hemen altında veya yakınında olduğunu belirtilmek gerekir, bu sebeple patatesin, kül veya buharda pişirildikten sonra soyulması gerektiğini vurgulamakta fayda var.
Patatesin mutlaka salata veya soğanla yenilmesi gerektiğini ifade etmek gerekirse, patates, yağda kızarmış olarak yenmezse kilo aldırmadığını, şişmanlar ve şeker hastaları için iyi bir gıda olduğunu bildiriyor. Şeker hastalarının, ekmek yerine bol patates yiyebileceğini söylenmektedir, ancak potasyumun zayi olmaması için, patateslerin külde veya çift tabanlı tencerede pişirilmesi gerektiğini bilmeniz de de fayda var..
Patatesin yaklaşık %20 si karbonhidrat ve kalori değeri oldukça düşük. Bol B vitaminleri, C vitamini, protein, kalsiyum, demir ve fazla miktarda potasyum içeriyor. Orta boy bir patates, günlük C vitamini miktarının 1/3 ünü temin ediyor. Sindirimi kolaylaştırıyor. Bağırsakları, böbrekleri ve kanı temizliyor, kabızlığı önlüyor. Kansere karşı koruyor ve yorgunluğa karşı birebir.



Domates
Bol ve çeşitli vitaminleri, mineralleri ve faydalı organik asitleri ile tıbbi değeri çok yüksek bir sebze olan domatesin, vücuda kükürt, fosfor ve organik sodyum verdiğini , bir domatesteki C vitamininin, tavsiye edilen günlük miktarın %50 sinden fazla olduğunu bilmekteyiz.
Domatesin damarları yumuşattığını, kanı durulttuğunu, üre miktarını düşürdüğünü, vücudu gençleştirdiğini, kalp, karaciğer, böbrek bozuklukları ve şeker hastaları için çok faydalı olduğunu biliyoruz.
Domatesin, böbrekleri çalıştırarak bol idrar söktürdüğünü, vücutta biriken üre asidi ve ürat tuzlarını eriterek idrarla dışarı attığını, vücutta biriken suyu boşalttığını bilmeliyiz. Kansere tutulmamak için domatesin iyi bir sebze olduğunu bilip sürekli tüketmemiz sağlığımız için çok faydalı olacaktır..
Domatesin C ve E vitaminleri içerdiğini, zengin bir potasyum kaynağı olduğunu ve çok az miktarda tuz bulunduğunu , yüksek kan basıncını düşürmeye yardımcı olduğunu ve vücudun su tutmasını engellediğini bilmeliyiz. Domatesin hazmı kolaylaştırdığını, özellikle nişastalı yiyeceklerin (hamur işleri, kuru erzak) yanında tüketildiğinde kolay sindirilmesini sağladığını da bilmeliyiz, kabuk ve çekirdekleriyle bağırsakları harekete geçirdiğini ve pekliği giderdiği de önemli bir bilgidir.



Soğan
Soğanda bol miktarda A, B ve özellikle C vitamini, bol fosfor, iyot, silis, kükürt gibi vücuda çok faydalı maddeler, antibiyotik vazifesi gören esanslar ve hazım arttırıcı fermentler bulunduğu, kalp ve prostat bozukluğu, pankreas tembelliği (şeker hastaları), sinir zafiyeti, romatizma, cilt hastalıkları, cinsel iktidarsızlık, mide zayıflığı gibi hastalıklarda çok fayda verdiğini, bol idrar söktürdüğünü ve vücutta birikmiş su ve üreyi dışarı attığını bilmeliyiz. Soğanın, vücuttaki fazla tuzu da dışarı attığını, pankreası çalıştırarak insülin ifrazatını arttırdığını ve kanda şeker seviyesini düşürdüğünü bilmekte fayda var.
Soğanın, karaciğeri ve bağırsakları dezenfekte edip zehirlerini temizlediğini ve gıdaların orada vücudu zehirlemesini önlediğini, bağırsak kurtlarını döktüğünü bilmeli ve uygulamalıyız.
Ağızda soğan kokusunu gidermek için yemekten sonra biraz ekmek kabuğu veya maydanoz çiğnenmesinin yeterli olduğunu da bilmek günlük hayatımızda kolaylık sağlayacaktır. Soğanın patateslerden ayrı, kuru, soğuk bir yere kaldırılması gerektiğini, çünkü soğan ve patatesin birbirini etkilediğini ve soğanın, patateslerden salınan nemle yumuşadığını hatırlatmakta fayda var.



Sarımsak
Sarımsağın tansiyon düşürdüğü, kan pıhtılaşmasını azalttığı, kötü LDL kolesterolünü düşürdüğü, bazı mide kanserlerini önlediği, bağışıklık sistemini güçlendirdiğinin ispatlandığını söylenmektedir, sarımsaktaki "allicin" denilen bir maddenin, sadece kendi özgü kokusunu vermekte kalmadığını, ayrıca bakteri gelişimini önlediğini, vücuttaki mantarı ve maya oluşumunu tahrip ettiği belirtilmektedir.
Sarımsakta 2 kuvvetli antibiyotik, çok tesirli esanslar, bol iyot ve kükürt bulunduğunu ve insan sağlığında çok değerli vazife gördüğünü belirterek, "Damar sertliğini giderir, kanı durultur, kalbi kuvvetlendirir, bronşları dezenfekte eder, cilt hastalıklarını giderir ve kansere karşı korur".
Sarımsaklı yoğurdun, zehirlenmelere karşı insanı koruduğunu ve sarımsağın en ince damarları dahi temizleyerek oralara kan gitmesini sağladığını bildiriyor. Sarımsağın, bütün salgı bezlerini çalıştırmak ve vücudu zehirlerinden temizlemek suretiyle, genç ve dinç olmayı, uzun yaşamayı sağladığı belirtiliyor.



Havuç
Havucun, kan yapıcı, kuvvetlendirici, ishal kesici, peklik giderici, mide ve bağırsağın yakın dostu, safra akıtıcı, karaciğeri kuvvetlendirici ve yeri doldurulamayan bir sebze olduğunu söyleniyor. Kansızlık halinde, sabah-öğle-akşam taze çıkarılmış 1 çay bardağı havuç suyu içilmesi, suyu çıkarılamazsa ince rendelenmesi ve iyice çiğnenerek yenilmesi öneriliyor.
Mide ve bağırsak kanamalarında da havuç suyunun çok faydalı olduğunu bilinmektedir, havucun, özel şekeri, A vitamini ve bol vitaminleri ile karaciğeri kuvvetlendirdiğini, ona rahatsızlığında kendi kendini tamir imkanı verdiğini, vücuttaki üre asidi, ürat tuzları, benzeri yorgunluk maddelerini, diğer zehirleri idrarla dışarı attığını vurguluyor.
Havucun, bol A vitamini ile cilde temizlik ve pembelik verdiğini ve gözlerin sıhhatli kalmasını sağladığını belirtilmektedir, kalp rahatsızlığı ve damar sertliği olanlara havucun çok fayda verdiğini, her gün yenen bir havucun da akciğer kanseri tehlikesini yarıya indirdiğini bildiriyor.
Havuçtaki beta-karotenin de gözleri, yaşlılığın getirdiği görme zayıflığından koruduğunu ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiği, havuçların çiğ veya pişmiş olarak yenilirken asla soyulmaması gerektiği, sadece temiz yıkamanın kafi olduğu bildiriliyor.



Salatalık
Salatalığın kanı temizlediğini, karaciğeri ve böbrekleri çalıştırarak bol idrar söktürdüğü, idrarla birlikte vücuttaki üre asidi ve ürat tuzlarını eritip dışarı attığı biliniyor. Salatalığın, içeriğindeki bol kükürdü ile kanı temizlediğini, ciltteki ter bezlerini çalıştırdığı, bol vitamin ve madeni madde verdiğini, böylece cildin taze ve pürüzsüz olmasına yardımcı olduğunu da unutmamak lazım.
Salatalığın kendisi veya suyunun, cildi bir tonik kadar temizlediğini bilmekle birlikte, et yemeklerinin verdiği susuzluğu kestiğini bilmekte fayda var. Salatalığın, sıcak bir havada iç ısısının dış ısıdan 20 derece daha düşük olduğu ve bu sebeple serinletici olarak yenildiği bildini.



Turp
Çeşitli esansları, bol C vitamini, iyot ve kükürdüyle turpun, karaciğeri mide çalıştırdığı, böbreklerdeki kum ve taşı döktüğü, bronşlara çok iyi tesir ettiği, dalak şişliğini giderdiği ve cildi güzelleştirdiği biliniyor. Turpun bağırsakları dezenfekte edip pekliği giderdiğini, akşam yenilen turp veya içilen bir bardak turp suyunun çok iyi uyku verdiği de biliniyor.



Maydanoz
Maydanoz, dünyadaki en besleyici yiyeceklerden birisi ve bir demir deposu durumunda. Genellikle taze yenen maydanozda, kalsiyum, potasyum, kükürt ve A vitamini bulunuyor. Bir tutam maydanoz, günlük C vitamini ihtiyacının çoğunu karşılıyor. Böbrekleri, karaciğeri ve idrar yollarını temizlemeye yardım ediyor. Kan şekerini normal seviyede tutuyor ve kansere karşı da koruyucu.



Marul
Bol miktarda çeşitli mineralleri içeren marulun, sinirleri teskin edip iyi uyku verdiğini ve erkeklerde cinsel arzuyu frenlediği, yemekten önce salata şeklinde yenen marulun, şeker hastalarının kandaki şeker seviyesini düşürdüğünü bildiriyor. Marulun bol idrar söktürdüğünü ve kanı pisliklerden temizlediği, karaciğer ve dalak şişliğini, sarılığı giderdiğini, kadınlarda adet dönemlerinin, zamanında ve ağrısız olmasını sağladığı bildiriliyor. Marul suyu, yüze sürülürse ergenlik sivilcelerini giderdiğini, oralara tazelik ve pembelik verdiğini kaydediyor.



Roka
Çeşitli esansları, P ve K vitaminleri, çok faydalı mineralleri içeren rokanın, karaciğerin dostu, mideyi kuvvetlendirici, kansızlığı gideren, cinsel gücü çok arttıran bir yeşillik olduğu ifade ediliyor. Yeşil salata şeklinde yenen rokanın, tadı ve asitleri ile mideyi çalıştırdığını, hazmı arttırdığını, iştahı açtığını, böbrekleri çalıştırdığını, idrar söktürdüğünü ve karında toplanan suyu boşalttığını bildiriyor.



Tere
Terenin, çiğ salatalara lezzet ve canlılık kattığını, ayrıca değerli bir sebze suyu olduğunu vurgulayan uzmanlar, çeşitli vitaminler ve özellikle C vitamini, bazı faydalı esanslar ve mineralleri ile çok tesirli ve faydalı olduğunu belirtiyor. Terenin, karaciğer, böbrek ve bronşları çalıştırdığını, gribi geçirdiğini, kanda şekeri düşürdüğünü, kansızlığı giderdiğini, acı tadı ve diğer maddeleriyle mideyi çalıştırıp hazmı arttırdığını, iştahsızlık çekenlere çok fayda verdiğini, bol demiri ile kanı tazelediğini, kansere karşı koruduğunu, bağırsaklardaki çeşitli solucanları döktüğünü kaydediyor.
Terenin sinirleri dinlendirdiğini ve cinsel isteği arttırdığını belirterek, çiğ olarak, az miktarlarda yenilmesi tavsiye ediliyor.

Sizler İçin Bazı Ufak Bilgiler


Günlük hayatınız da da sık sık kullandığımız kuru yemişlerin birde faydaları konusunda bilgiler paylaşmak istedim sizlerle.



Badem
Beden ve zihin yorgunluğunu giderir. Böbrek ,mesane ve tenasül yollarındaki iltihapları giderir. Baş ağrısı karaciğer ve böbrek ağrılarını hafifletir.


Fındık
Vücuda kuvvet verir. Kalp rahatsızlıklarının en önemli nedeni olan yüksek kolesterolün düşürülmesinde en önemli ilaçtır. (%25.2 oranında) İnsan vücuduna yaralı kalsiyum, demir,
karbonhidrat, yağ ve çinko ile metabolizmayı düzenler, kemiklerin gelişmesini sağlar. E vitamini açısından zengindir. Kansızlığa karşı koruyucu etki yapar. Kanser yapıcı etmenlerin oluşmasını önler yada oluştuktan sonra onları etkisiz hale getirerek vücudu korur.


Antep fıstığı
Antep fıstığında kolesterol yoktur. Kandaki kolesterol seviyesini düşürür. Kroner kalp hastalığı riskini azaltır. Antep fıstığı, protein yönünden 2 kat, fosfor yönünden 4 kat etten daha üstündür.
İnce bağırsakta glikoz emilimini azaltır ve kan şekerinin yükselmesini önler.



Ceviz
Zekayı geliştirir. Yaprakları ve kabukları ile hazırlanan ilaçlar kanı temizler, kansızlığı giderir. İshal ve dizanteriyi keser. Verem ve şeker hastalığında hem besleyici, hem de tedavi edicidir. Kadınlarda görülen beyaz akıntıyı keser. El ve ayak donukların da, deri çatlaklarında faydalıdır. Saç ve elleri boyamakta da kullanılır. Çok kuvvetli bir besin olduğundan fazla yememek gerekir.
Ceviz yağı, kabızlığı giderir. Bağırsak solucanlarını düşürür. Derinin yanmasını önler.



Yer fıstığı
Vücudun gelişmesini sağlar. Beden ve zihin gücünü arttırır. Göğsü yumuşatır. Öksürük söktürür.


Kabuklu yer fıstığı
İçeriğinde sabit yağ ve proteinli maddeler vardır. Böbrek ve safra kesesi ağrılarını hafifletir.


Beyaz leblebi
Mide suyunu çekmede ve zayıflamak isteyenler için açlıklarını bastırmada önemli bir işleme sahiptir.


Sarı leblebi
Ham maddesi nohuttur. Vücudu kuvvetlendirir. Anne sütünü arttırır.


Ay çekirdeği
Ay çekirdeğinin içeriğindeki yağ damar sertliğini giderir. Kalp, sinir hastalıklarını önler. Bol E vitamini ve protein içerir. Cinsel gücü arttırır. İktidarsızlığı önler.


Kabak çekirdeği
Mükemmel bir kurt ilacıdır. Günde çocuklarda 10-15 adet, büyüklerde 20-30 adet kabak çekirdeği yenmelidir. Tenya solucanlarını gidermek için de kabak çekirdeği iyi bir ilaçtır.


Mısır
Yüzde 18.3 gibi yüksek oranda lif içerir. Mısırın içeriğindeki yüksek karbonhidrat enerji seviyesini yükseltir. İçinde protein, kalsiyum,demir, fosfor, A vitamini bulunur.


Dut Kurusu

İdrarı arttırır. İştahı arttırıcı etkisi vardır. Enerji verir.


Erik
Bünyesinde B1, B2, B3, B6, A, C ve E vitaminleri, potein, karbonhidrat, selüloz ve mineral olarak da kalsiyum, sodyum, demir, potasyum ve magnezyum bulunur. Regl düzenleyici, idrar söktürücü ve terleticidir. Şiddetli öksürük şikayetlerinde eriğin kurusunu kaynatıp içebilirsiniz. B vitamini ihtiva eden erik bu özelliği sayesinde sinir sistemini takviye ediyor. Kanı temizleme ve kansızlığa da çare olma özelliği ile erik yaz meyvelerinin en cana yakın olanlarından. Ateş düşürücü etkisi de olan erik diş temizliği ile de bize yardımcı olur. Sindirim sistemi üzerinde de olumlu etkisi vardır. ölçülü yenmelidir Erik Çekirdeği Bağırsak Kurtlarını Düşürür.


İğde
İshalde iğde yenilmesi tıpkı limon ve şeftalide olduğu gibi epeyce yararlıdır. Ayrıca iğde çiçeklerini koklamak zihne kuvvet ve açıklık verir.
İğde meyvelerini belli bir süre düzenli olarak yerseniz idrar tutamama ve idrara çıkma zorluğunu yenmenize yardımcı olacaktır.
Egzama Bu hastalıkta iğde çiçekleri toplanıp kaynatılır ve her zaman olduğu gibi balla tatlandırılarak içilir. Bu şurubun öksürüğe ve bağırsak bozukluklarına iyi geldiği de bilinmektedir.
Böbrek rahatsızlıklarına iyi gelir.


İncir
Enerji verir. Vitamin ve mineral bakımından zengin bir gıdadır. Bağırsaklardan toksit maddelerin atılması kandaki kolestrol seviyesinin düşürülmesi gibi faydaları da vardır. Bağırsak iltihabı olanlar inciri çok yemelidir. İncirin kurutulmuşu çok değerli olup, iyi bir besin kaynağıdır. Balgam söktürücü, yumuşatıcı olarak kullanılır. Ayrıca kış aylarında vücudun direncini arttırır, Pek çok sağlık sorununa karşı güç ve dayanıklılık kazandırır. İncirin bünyesinde şeker, albümini maddeler, organik asitler, pektin, pro vitamin, A, B1, B2, C vitaminleri, magnezyum, kükürt, fosfor ve unlu maddeler bulunur. İnciri cevizle birlikte yerseniz hem vücudunuzu zehirlerden korur, hem de bronşite iyi gelerek öksürüğü keser. Nezle için de faydalıdır. İnciri sütle ya da sirkeyle eğer oda olmazsa yalnızca zeytin yağına batırıp yiyerek basur şikayetinizi ortadan kaldırabilirsiniz. Sesiniz kısıldığında hemen bir inciri bir su bardağı kadar sütün içine koyup bir cezvede kaynatın. Ilık ılık bu şurubu için, çok yararını göreceksiniz. Yaş dalları kırıldığında akan sütümsü beyaz sıvı, nasır ve siğillere sürülür. Yaşı kurusundan daha fazla tercihe şayan olan incir vücuda kuvvet verir. Anasonla beraber yenen incir hem kan yapar, hem de şişmanlatır. Bağırsak iltihabı olanlar inciri çok yemelidirler. Kuru incir, içerdiği protein miktarı yönünden fakir, sentezinde kullanılan aminoasit çeşidi açısından zengindir, bu nedenle hücre gelişimini destekler. Ayrıca kuru incir, boğaz ağrısı bronşit ve öksürüğe de faydalıdır.


Kahve
Kahvenin selülit yapmak bir yana, vücuda daha fazla hareket kazandırarak, metabolizmanın yağ yakmasına katkı sağladığı saptanmıştır. Kahvenin ayrıca depresyon ve alkolizm tedavisine iyi geldiği Kalın bağırsak kanserini önleme özelliğinin bulunduğu saptanmıştır


Kuru Üzüm
Üzüm ürünlerindeki demir, kalsiyum ve potasyum minerallerinin, kemik gelişimi yanında kansızlığı, halsizliği, zayıflığı ve ishali tedavi edici özelliği bulunmaktadır. Kilo almak isteyen de rejim yapmak isteyen de üzüm yemelidir çünkü enerji verir. Protein ve karbonhidrat kaynağıdır. A,B1,B2,B6, C vitaminleri ile fosfat, kalsiyum, demir, fosforik asit, organik asitler, formik asit minerallerini içerir. Günlük kalsiyumun 1/5'ini ve demirin ise 1/3'ünü karşılar. Mineraller halsizliği, kansızlığı, ishali ve zayıflığı tedavi eder. Karaciğer zafiyetine  öksürüğe, bronşite de iyi gelir. Mideye çok faydalıdır. Ayrıca Unutkanlığa da iyi gelir. Kuvvetli bir gıdadır.


Hurmanın Faydaları
Hurmanın meyvesi tatlı ve besleyicidir. Hurma, zihni ve bedeni gelişmeyi sağlar. Kansere karşı koruyucudur,
Öksürüğü keser. Boğaz ağrısını, bronşiti ve soğuk algınlığını giderir. Kemik hastalıklarında faydası ise yadsınamaz. Orucumuzu açarken, susuzluk ve açlıktan doğan şeker ihtiyacımızı karşılarız ve halsizliğimizi birden alıverir. Mineraller açısından oldukça zengindir. İçeriğinde kalsiyum. potasyum. demir, B vitamini bulunmaktadır.


Ihlamur
Ihlamurun içinde uçucu yağ, tanen, şeker, C ve P vitamini reçine ve enzimler bulunur. Öksürük ve Balgam İçin Ihlamuru kaynatıp içtiğinizde hem göğsünüzü yumuşatır hem de rahatlatıp terletir. Mide Şikayeti Olanlara Ihlamuru tek başına kaynatıp içerseniz hazmı kolaylaştırır. Bunun yanı sıra ıhlamurun içine biraz kekik, nane ve rezene ile kaynatıp içerseniz hem mide yanmalarına, hem de kusma türü rahatsızlıklara iyi gelir. Cildinizde Leke mi Var? Hemen ıhlamuru suda kaynatıp sıvı sümüksü bir hal alıncaya kadar bekletin. Sonra bu sıvıyı lekelere sürün faydasını göreceksiniz. Yine aynı şekilde elde edeceğiniz ıhlamurla kırışıklıklara masaj yaparsanız iyi sonuç alacaksınız. Strese Stres için ıhlamur çayı iyi gelir. İçine çok az karanfil atarsanız hem tadına güzel bir tat katmış olursunuz, hem de sizi sakinleştiren etkisini arttırırsınız. Grip ve Nezle Olunca Grip ve nezle olunca ıhlamuru hiç eksik etmeyin. Bilinmelidir ki bu tür hastalıklarda ıhlamur sadece terlemeyi sağladığı için değil, aynı zamanda vücudun direncini de artırarak tedaviye yardımcı olur. Göz çapaklanmalarıa ıhlamuru kaynatın ve süzün. Pamuk yardımı ile gözlerinize kompres yapın. Hem çapaklanmaları önleyecektir, hem de gözünüzü dinlendirecektir. Gözlerinize kompres yaparken gözünüzü kapatmayı unutmayın. Saçlarınıza da Ihlamur Ihlamuru kaynatıp elde ettiğiniz su ile ara sıra saçlarınızı yıkayarak saçlarınızın beslenip kuvvetlenmesini sağlayabilirsiniz. Bu işlemden sonra saçınızı durulamayı ihmal etmeyin. Kan dolaşımını düzenler Kabızlıkta da ıhlamurdan yararlanabilirsiniz. Kramplar için de ıhlamurun iyi bir ilaç olduğunu unutmamalısınız. Sabah aç karnına içilmeye devam edilen ıhlamur zayıflamak isteyenlere bu hususta yardımcı olacaktır. Ihlamurun migren için birebir olduğu bilinir.


Kayısı
Cildi, mikrop ve mantarlardan korur, güzelleştirir. Deriyi korur ve yaraların tedavi edilmesinde birebir besin aracıdır Gözlere parlaklık verir. Mide ve on iki parmak bağırsağı ülserinin meydana gelmesine engel olur ve bu arada meydana gelmiş ülserin iyileşmesinde de önemli rol oynar Bağırsak tembelliğini giderir. Kansere karşı koruyucu bir etkiye sahiptir. Kalp kaslarını kuvvetlendirir. Fazla kiloları önler Safra bezlerini temizler, böbrekleri çalıştırır. Basura faydalıdır. A,B,C vitaminleri, protein, bol miktarda şeker ve madensel tuzlar içeren bir meyvedir. İştah açar, kan yapar, bedensel ve ruhsal yorgunlukları alır. Sinirleri güçlendirir. Uyku verir. Kabızlığa iyi gelir (aç karnına yenildiğinde hem de her haliyle; kuru, taze yada kompostosu, reçeli, hoşafı...) Cilt güzelliği için birebirdir. Yanınızda kayısı bulundurun, çünkü böylece açlıktan kan şekeriniz düştüğünde kayısı yersiniz. Vitamin A yönünden çok zengin bir kaynaktır. göz sağlığı açısından elzemdir


Ispanaklı Kek Tarifi


Ispanaklı Kek Tarifi

Malzemeler:

  • 2 yumurta
  • 1.5 su bardağı toz şeker
  • 2 su bardağı un
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya
  • yarım su bardağı sıvı yağ
  • 200 gr ıspanak ( püre halinde yarım su bardağı)


Üzerine:

  • 1 paket krem şanti
  • 1 su bardağı soğuk süt



Öncelikle ıspanakları yıka ve doğra, tavada suyunu salıp çekene kadar kavur. Püre haline getirmek için robottan geçir.
1 paket krem şantiyi süt ile hazırla ve kek olasıya kadar buzdolabında beklet.
Yumurta ve şekeri köpürene kadar iyice çırp.
Sonra içine yağ, vanilya, kabartma tozu, ıspanak püresi ve unu ekleyip karıştır.
Yağlanmış ve tabanına yağlı kağıt konmuş tepsiye dök.
Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 40 dakika pişir. ( pişip pişmediğini kürdan ile kontrol et)
Kenarlarını kes. (yuvarlak, kare vs.)
Kesilen kenarları robotta un şekline gelene kadar doğra.
Keke bir süre soğuduktan sonra dolapta soğumaya bırakılan krem şantiyi üzerine ve kenarlarına düzgünce sür.
Un haline getirilmiş kek kenarlarını üzerine serp.
Emin olun ki ıspanak tadını almıyor hatta bilmeyenler gerçekten Antep fıstıklı zannedip afiyetle yiyorlar.


(isterseniz fırında pişen keki ortadan ikiye bölüp arasına da bir miktar krem şanti koyabilir bu şekilde pasta gibi görünmesini de sağlayabilirsiniz. Bu işlemi gerçekleştirmenin en kolay yolu da kek soğuduktan sonra naylon dikiş ipliği ile ortadan ikiye parçalanmadan bölebilirsiniz.)


Ispanaklı kekimiz hazır afiyet olsun.

Evde Pratik Gözleme Yapımı

Evde Pratik Gözleme Yapımı

Malzemeler;

  • 1 yufka
  • 2 adet orta boy haşlanmış patates
  • 1 çay bardağı süt
  • tuz
  • karabiber
  • margarin



Yufkaları ortadan ikiye bölün bir kapta da patatesleri ezin; süt, tuz ve karabiberi ekleyip karıştırın bu harcın yarısını yufkanın bir yarısına sürün ve kenarlarından kıvırıp gözleme şeklini verin bunu diğer yarım yufkaya da ekleyin ve teflon tavada bir parça margarin eritip gözlemeleri her iki tarafı da pembeleşinceye kadar çevirerek pişirin. (iç olarak kaşar peyniri, beyaz peynir, ıspanak ya da pırasa kullanabilirsiniz)

Gözleme hazır afiyet olsun.

29 Kasım 2012 Perşembe

Milföylü Elma Tatlısı Tarifi


Milföylü Elma Tatlısı Tarifi


Malzemeler;

  • 1 paket milföy
  • 3 adet elma,
  • 100 gr ceviz,
  • 1 su bardağı şeker,
  • 3 kaşık tarçın
  • pudra şekeri


Elmayı rendeleyin ve şekerle birlikte kısık ateşte pişirin. İçine dövülmüş ceviz ile tarçını ilave edin. Milföylerin içine bir kaşık hazırlanmış harçtan koyuyoruz ve üçgen şekli veriyoruz. Orta ısıyla fırında pişiriniz.

Pişen milföylü elma tatlılarının üzerine pudra şekeri serpip servis yapabilirsiniz. Afiyet olsun.

Fırında Sigara Böreği Tarifi

Fırında Sigara Böreği Tarifi

Malzemeler;

  • 3 adet yufka
  • 5-6 adet orta boy patates
  • 2 çay bardağı süt
  • 2 yemek kaşığı margarin
  • kara biber
  • kırmızı biber
  • nane
  • tuz
  • sıvı yağ
  • 2 adet yumurta
  • (eğer baharat koymak istemezseniz biraz beyaz peynir yada kaşar peyniri de kullanabilirsiniz)

Yufkaları 4 eşit parçaya bölüyoruz, tezgahımızın üzerine serip üzerine yarım çay bardağı süt ile biraz sıvı yağ sürüyoruz karıştırıp yufkaların üzerine sürüyoruz. Ve bir kapta haşlanmış ve ezilmiş patatesleri kalan süt, margarin, baharat ve tuz ile karıştırıp(eğer baharat eklemek istemiyorsanız bu aşamada ezilmiş patateslere istediğiniz çeşit peyniri ekleyip karıştırdıktan sonra kullanabilirsiniz) yağlı süt sürdüğümüz yufkaların üzerilerine koyuyoruz. 

Kalın olarak geniş taraftan ince tarafa doğru kenarlarını bir parça kıvırarak katlıyoruz. Bütün yufkalara bu işlemi yaptıktan sonra az yağladığımız tepsiye bunları diziyoruz üzerine yumurta sarısı (eğer yumurtanın beyazlarını kullanacak başka bir yer yok ise ve israf etmek istemiyorsanız patates harcına yumurtaların beyazlarını da ekleyebilirsiniz) sürüp dilerseniz çörek otu yada susam serpip üzeri kızarana kadar 180-200 derecelik fırında pişiriyoruz.


Fırında sigara böreğimiz hazır. Afiyet olsun

28 Kasım 2012 Çarşamba

Peynirli Poğaça Tarifi


Peynirli Poğaça Tarifi


Malzemeler:

  • 3,5 cay fincanı un
  • 1 tatlı kaşığı,tuz
  • 1 çay fincanı yoğurt
  • Yarım kahve fincanı sıvı yağı
  • 1 paket kabartma tozu
  • 125 gram margarin
  • 1 yumurta akı


İç harcı için:

  • Maydanoz
  • Beyaz peynir


Üzerine sürmek için:

  • 1 tane yumurta sarısı
  • Çörek otu



Öncelikle, peynir harcını hazırlayalım, bunun için önce maydanozu ayıklayıp yıkayalım. Daha sonra suyundan arındırıp incecik kıyalım. Geniş bir kaba alalım, üzerine peyniri ilave edelim ve iyice karıştıralım bir kenara kaldıralım.

Hamur yoğurma kabına, unu tuz ve kabartma tozunu ilave edelim elimizle harmanlayalım. Daha sonra, unun ortasını havuz gibi açalım. Yumurtayı, yoğurdu, margarin ve sıvı yağı alalım. Yoğuralım kıvama gelince hamurdan portakal büyüklüğünde parçalar koparalım. Kopardığımız parçalarını elimizle açalım, içine yeteri kadar harç koyalım. Üstte doğru büzerek kapatalım, yağlanmış tepsiye dizelim. Üzerine yumurta sarısı sürelim çörek otu serpelim. 180 derecede ısıtılmış fırında üzerileri kızarana kadar pişirelim.

Peynirlli poğaçamız ikrama hazır. Afiyet olsun

Kolay Poğaça Tarifi


Kolay Poğaça Tarifi


Malzemeler;

  • Önceden eritilmiş 3/4 margarin
  • 1 çay bardağı sıvı yağ
  • 1 çay bardağı yoğurt
  • kabartma tozu
  • Bir iki damla sirke
  • Aldığı kadar un
  • Beyaz peynir
  • Maydanoz


Öncelikle peynir ve maydanoz hariç olmak üzere geriye kalan bütün malzemelerimizi önce bir miktar unu kaba koyup havuz oluşturalım ortasına oda sıcaklığında yumuşamış margarini koyup ortadaki unla karıştıralım üzerine diğer malzemeleri de tek tek ekleyip yoğurarak yumuşak bir hamur elde edelim.

Şimdi ise, içerisine peynir ve maydanoz ile hazırladığımız içi koyup kapatalım. Kapattığımız kısımları alta gelecek şekilde önceden yağladığımız tepsiye dizelim. Üstlerine yumurta sarısı sürüp çörek otunu da serpelim.
Önceden ısıttığımız 200 derecelik fırında üstleri kızarana dek pişirelim.

Kolay poğaça tarifimiz işte bu kadar afiyet olsun.

Mayalı Poğaça Tarifi


Mayalı Poğaça Tarifi

Malzemesi;

  • 2 çay fincanı ılık süt
  • 1 çay fincanı ılık su
  • 1 çay fincanı sıvı yağ
  • 5 çorba kaşığı şeker
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1 paket yuva maya
  • alabildiği kadar un
  • üzeri için susam


Tüm malzemeleri karıştırma kabına alalım, elimize yapışmayacak kıvama gelen bir hamur hazırlayalım. On dakika dinlendirmeye bırakalım. Biz bu arada iç harcı için maydanozu ayıklayıp yıkayalım, bir kaba alalım üzerine peyniri ilave edip karıştıralım.

Dinlenmiş hamurdan yumurta büyüklüğünde parçalar koparıp elimizle açalım, ortasına iç harcı alıp hamuru yuvarlayalım Yağlanmış fırın tepsisine dizelim. Fırını ısıtalım, sıcak fırında yarım saat bekletelim, daha sonra çıkarıp yumurta sarısı sürelim susamları serpip 180 derecelik ısıda pişirelim.

Mayalı poğaçamız hazır afiyet olsun.


27 Kasım 2012 Salı

Makyaj Temizleme Yöntemleri


Makyaj Temizleme Yöntemleri


Artık birçok kadının günlük kişisel bakımında yer alan makyaj, gün içerisinde cilt kusurlarını perdelemek ya da yüz hatlarını daha belirgin hale getirerek, daha güzel, daha çekici bir kadın olmanıza yardım ediyor.

Gün içinde makyajınız tazeliğini yitirdiğini ve bu yüzden birkaç defa üst üste makyaj yaptığınızı farz edersek gece yatmadan makyaj temizlemeyi ihmal etmeyip, uyku esnasında cildinizin nefes almasını sağlamanız gerektiğini söyleyebiliriz.

Gün içinde yaptığınız makyajın ertesi güne veya ileri ki dönemlere cildinizde sivilce, akne, leke, çizgiler, cilt kırışıklıkları gibi sorunlarla geri dönmesini istemiyorsanız, her gece yatmadan mutlaka makyajınızı temizleyerek uyumanız gerekir. Makyajınızı temizlemeden uyumanız demek kirpiklerinizin dökülmesini, cildinizin zamanla hızla kırışmasını, gözeneklerin tıkanmasını göze almışsınız demektir.

Gece yatmadan önce mutlaka cildinizi makyaj temizleme tonikleri ile makyaj temizlemem sütleri ile temizlemelisiniz. Makyajın kalıntılarından cildinizi arındırmaya yarayacak çok sağlıklı sabunlar, jeller bulunmaktadır. Öncelikle cilt tipinizi uygun sabunlar ve jeller ile yüzünüzü yıkamalı ve ardından makyaj temizleme sütlerini pamuk parçalarına dökerek yüzünüzü iyice silmelisiniz. Üzerine mutlaka nemlendirici krem sürmeli ve öyle yatmalısınız.

Daha gür, daha uzun kirpikler için gün içinde sık sık tazelediğiniz rimeli, yatmadan önce kirpiklerinizden temizlemezseniz yakında rimel süreceğiniz kirpikleriniz kalmayabilir. Zira göz makyajınızı silmeden, rimelin kalıntılarını temizlemeden yatarsanız kirpikleriniz hızla dökülüyor. Bu sebeple göz makyajı temizleme tonikleri, suları, jelleri ile veya nemlendirici krem ve gül suyu ile kirpiklerinizi silip yatmanız gerekir.

Evde Cilt Maskenizi Kendiniz Yapın


Evde Cilt Maskenizi Kendiniz Yapın


Cilt bakımınız için, kullanmanız gereken birçok faydalı cilt bakım ürünlerini kozmetik ürünler satan noktalardan satın alabilirsiniz. Cilt tipinize uygun cilt bakım maskeleri ile daha sağlıklı, daha parlak, daha canlı bir cilde kavuşabilirsiniz. Cilt tipinize uygun cilt maskelerini düzenli kullandığınızda sivilce, akne, güneş lekesi, cilt kırışıklıkları gibi sorunları yok edebilirsiniz. Lakin kozmetik sanayinin ürettiği cilt bakım ürünleri fiyatları size çok yüksek geliyorsa veya alabilme, bulabilme imkanınız yoksa evde kendinizde çok faydalı cilt bakım maskeleri yapabilirsiniz. Evdeki bazı malzemeleri kullanarak yapacağınız cilt bakım maskeleri, birçok cilt sorununu düzenli kullanım sonucunda yok etmeye yetecektir.



Salatalık maskesi:
Salatalık maskesi ile cildinizin daha canlı ve daha sağlıklı görünmesini sağlayabilirsiniz. Salatalık maskesi hazırlamak için, bir kasenin içine kabuklarını soyduğunuz yarım salatalığı püre haline gelecek şekilde mutfak robotundan çekip koyun. Üzerine bir yemek kaşığı pirinç unu, bir çay kaşığı elma sirkesi koyun ve karıştırın. Bu cilt maskesini yüzünüze ve boynunuza sürüp, yarım saat bekleyin ve ılık su ile yıkayın. Haftada bir kez yapmanızın yeterli olacağı bu salatalık maskesinin kısa sürede faydasını göreceksiniz.



Bal maskesi:
Bal maskesi ile yüzünüzde kırışıklıkları yok edebilirsiniz. Bir kasenin içine bir yemek kaşığı yulaf unu, bir tatlı kaşığı bal, bir tatlı kaşığı limon suyu koyun ve karıştırın. Elde ettiğiniz ballı karışımı yüzünüze ve boynunuza sürüp 20 dakika bekleyin ve ılık su ile yıkayın. Bu karışımın içine dilerseniz bir çay kaşığı zeytin yağ koyarak cildinizin nemlenmesine de katkıda bulunabilirsiniz. Ancak zeytinyağının kıl köklerini beslediğini düşünürsek, yüzünüze bu ballı maskeyi uyguladığınızda zeytinyağının yüzünüzdeki görünmeyen ince tüycüklerin köklerini kuvvetlendirme riski olacaktır. Bu sebeple zeytin yağını ya çok az ya da hiç koymayabilir, maske sonrası yağ oranı düşük bir nemlendirici krem sürebilirsiniz.



Yumurta maskesi:
Yumurta maskesi ile cilt lekelerinin, güneşin zararlı ışınlarına maruz kalmakla oluşan güneş lekelerinin, sivilce ve aknelerin yok olmasını sağlayabilirsiniz. Bir kasenin içine 2 adet yumurtanın sadece akını kırın. Üzerine maske koyuluğunu alacak şekilde pirinç unu dökün ve karıştırın. Ardından bu yumurtalı maskeyi yüzünüze ve dilerseniz ellerinizin üzerine sürerek, kuruyana kadar tutun. Kuruyan yumurtalı maskeyi ılık su ile yıkayıp, yüzünüze ve ellerinize gül suyu sürerek bırakın.



Yoğurt maskesi:
Yoğurt maskesi özellikle karma cilt tipine sahip kişilerde çok başarılı sonuçlar vermektedir. Bir kasenin içine bir yemek kaşığı yulaf unu, 1 yemek kaşığı yoğurt, bir çay kaşığı zeytin yağ dökün ve karıştırıp bu yoğurtlu maskeyi, yüzünüze, boynunuza, dekoltenize sürüp kurumasını bekleyin. Maske kuruduktan sonra ılık su ile yıkayarak çıkarın. Yoğurtlu maske özellikle güneş lekelerini geçirmek için çok etkili bir cilt maskesidir.



Havuç maskesi:
Havucun suyundan yapacağınız cilt maskesi, gün içinde yorulmuş olan cildinizi tekrar canlandırmak ve daha sağlıklı görünmesini sağlamak için çok etkilidir. Bir kasenin içine mutfak robotundan geçirerek suyunu çıkardığınız bir havucun suyunu, bir yemek kaşığı limon suyunu ve bir çay kaşığı susam yağını, bir yemek kaşığı yulaf ununu koyup karıştırın. Ardından bu maskeyi yüzünüze sürün ve yarım saat bekleyip yıkayın. Cildinizdeki bütün yorgunluk izlerinin yok olduğunu göreceksiniz.

Kuru Saçlara Mı Sahipsiniz?


Kuru Saçlara Mı Sahipsiniz?


Saçların bakımında en çok zorluk çıkaran saç tipi, kuru saç tipidir. Kuru saçlara sahip kadınların saçları, her zaman mat, zor şekil alan, fön tutmayan, uçları kırık saç tipidir. Kuru saçlı kadınların en büyük şikayeti, özellikle düz saçlara sahip kadınların sürekli dile getirdiği yakınma, saçlarının asla düz fön tutmadığı, sürekli elektriklendiği, sert ve bakımsız göründüğüdür. Kuru saçların bakımı için yapılabilecekleri sizler için araştırdık



  • Kuru saçlara sahipseniz, her banyo sonrasında saç diplerinize mutlaka banyo sonrası kullanılan ve durulama gerektirmeyen yağ içeren saç bakım kremlerinden sürün. Saçlarınızı mümkün olduğu kadar fön makinesinden uzak tutun.

  • Saç diplerimiz de ki kan dolaşımını hızlandırmak için, saçınızı tamamını kremleyin ve başını öne eğip 50 defa fırçalayarak tarayın.



  • Haftada 3 defa 2 günde bir olmak koşulu ile zeytin yağı kullanarak saç diplerinize masaj yapın ve yarım saat bekleyip yıkayın.



  • Saç uçlarınızdaki kırıkları düzenli kestirin.



  • Şampuanınızı mutlaka kremli şampuanlardan seçin. Sis, egzoz, sigara dumanı gibi çevre kirliliklerine maruz kalan saçlarınızı mutlaka yıkayın ve bu tür zararlı maddelerin saçınızda uzun süre kalmasını engelleyin.

Kepekten Kurtulma Yöntemleri


Kepekten Kurtulma Yöntemleri


Birçok kadın saç bakımına ne kadar özen gösterse de, bazı dönemler kepek sorunu ile karşılaşırlar. Özelikle koyu renk elbiseler giyildiği zamanlar saçlarınızdan dökülen kepekler, sizi oldukça zor durumda bırakabilir. Kepekten kurtulmak için yapılabilmek bazı yöntemleri araştırdık.

Saçlarınızın temizliği kepeklenme sorunu ortadan kaldırmak için yapılacak ilk ve en etkili yöntemdir. Bu sebeple saçlarınızı düzenli olarak, saç tipinize uygun bir kepek önleyici şampuanla yıkayın.

Gün ışığı saç derinizde dahil olmak üzere, vücudunuzun ihtiyacı olan vitaminleri kazanması açısından son derece önemlidir. Bu sebeple her gün ışığında bir süre vakit geçirerek, saç derinizin gün ışığından faydalanması sağlayın ve böylece kepek sorununuzu yok etmek için etkin bir çözüm elde edin.

Çoğu kadın saçlarını şekillendirmek için, jöle, saç spreyi, saç köpüğü gibi ürünler kullanır. Bunlar saçları şekillendirmenin yanı sıra kepek oluşumuna sebep olan en büyük etkenlerdir. Bu sebeple bir süre saçların kepeklenmesine sebep olan bu ürünlerden uzak durun.

Evinizde hazırlayabileceğiniz bazı saç bakım ürünleri, kepeklenmeyi yok etmeye yarayacaktır.


  • Bir kabın içine bir miktar badem yağı, bir limonun suyu, bir yumurta, 2 yemek kaşığı yoğurt koyup karıştırın ve bu karışımla saç diplerinize masaj yapın. Yarım saat bekledikten sonra iyice durulayıp, ardından kepek önleyici şampuanlarla yıkayın




  • 3 su bardağı kaynamış suyun içine 5 poşet ısırgan otu çay poşetini koyun ve demleyin. Isırgan otlu su ılıdığı zaman, saçlarınızı kepek önleyici şampuanla yıkayıp, bu su ile durulayın



  • 2 su bardağı suyun içine 2 yemek kaşığı elma sirkesi dökün ve karıştırıp bu karışım ile saç diplerinize masaj yapın ve havlu ile sarıp yarım saat bekleyin. Sirkeli su saçlardaki kepekleri yok etmek için oldukça faydalıdır.



  • Bir kabın içine bir miktar menekşe yağı dökün ve içine bir yumurtayı kırıp iyice karıştırın. Bu saç bakım maskesini saç diplerinize, parmak uçlarınızla masaj yaparak sürün ve 15 dakika bekleyip yıkayın. Haftada 2 gün yapacağınız bu saç bakım maskesi ile bir haftada kepek sorununuzun yok olduğunu görebilirsiniz.

Gözaltı Torbalarınız Mı Var?


Gözaltı Torbalarınız Mı Var?


Bazı kadınlarda yaşları çok genç olmalarına rağmen göz altı torbaları oluşur. Göz altı torbaları da doğal olarak kişiyi olduğundan yaşlı ve yorgun gösterir. Evde yapabileceğiniz gözaltı torbaları için çözümler;


2 çay bardağı suyu kaynatın ve ocaktan alıp içine 2 yemek kaşığı fındık yaprağı döküp demlemeye bırakın. Demlenen suyu süzün ve buzdolabına kaldırıp soğutun. Bu soğumuş olan suyun içine 2 parça pamuğu koyup, pamuk suyu iyice çektikten sonra biraz sıkıp göz torbalarınızın üzerine bu pamukları koyun ve 10 dakika bu şekilde bekleyin

Eczanelerde satılan göz altı torbaları için günlük bakım kremlerini kullanabilirsiniz. Ancak bu göz altı torbaları için kullanacağınız kremleri sürerken dışarıdan içeri doğru sürmelisiniz.

Göz altı dokunuzu sıkıştırıp göz altı torbalarınızın oluşmasını engelleyen veya oluşmuş olan gözaltı torbalarınızı yok etmeye yarayan soğuk papatya çayı, soğuk siyah çay veya ufak buz kalıplarına dökülmüş ve dondurulmuş olan soda küpleri göz altı torbalarınıza koyarsanız hızla göz altı torbalarınızın yok olduğunu göreceksiniz

Bebeğinizi Emzirme Pozisyonları


Bebeğinizi Emzirme Pozisyonları

Emzirme için tek bir ideal pozisyon yoktur yani anne aynı zamanda farklı seferlerde pozisyon değiştirerek o anda en rahat pozisyonu kullanmalıdır. En yaygın pozisyon annenin otururken çocuğu kollarının arasına aldığı pozisyondur. Sırtı dayamanın sırt kaslarını dinlendirme avantajı vardır. Bu kasların kasılması zamanla ağrılara yol açabilir. Ayakların altına konulan bir tabure karın kaslarının serbest kalması olanağını verir. Doğumdan sonraki günlerde ve gece emzirmelerinde, genel olarak anneler çocuğu yatakta yatarken yanlarına koyarak emzirmeyi tercih ederler.


Emzirme sırasında pozisyon değiştirmek veya her emzirmede farklı pozisyon kullanmak, areolanın farklı bölümlerinde uygulanan emme basıncını değiştirerek diğer bölümlerin dinlenmesini sağlar. Seçilen herhangi bir pozisyonda önemli olan (çocuğun göğüsle temasının iyi sağlanabilmesi için) çocuğun göğse götürülmesidir.


Tam tersi doğru değildir; göğsü çocuğa doğru eğmek veya hareket ettirmek değil de kol hareketiyle çocuğu destekleyecek şekilde göğse doğru götürmek gerekir. Yani çocuğun alt dudağı meme ucunun altına gelecek şekilde ve böylelikle çenesi göğse değerek, kafası göğse dönük olacak şekilde pozisyon alınmalıdır. Anne ile çocuğun bedeni iyi bir şekilde desteklenmiş halde birbirine temas ediyor olmalıdır ve vücut hizası, kulak ve omuz aynı seviyede tutularak iyice desteklenmelidir.

26 Kasım 2012 Pazartesi

Annemin Aşuresi

Annemin Aşuresi

Malzemeler;

  • yarım kilo arpa
  • 1,5 su bardağı kuru fasulye
  • 1,5 su bardağı nohut
  • yarım su bardağı pirinç
  • 2 kilo şeker
  • fındık
  • dolmalık fıstık
  • incir
  • dut
  • kuş üzümü
  • kuru üzüm
  • kayısı
  • karanfil
  • 1 yemek kaşığı nişasta
  • ceviz 
  • tarçın

Arpayı bir gece önceden düdüklü tencerede kaynatalım ve kalan suyuyla birlikte sabaha kadar üzerini bir bezle sarıp bekletelim. yine geceden ayrı ayrı kaplarda fasulye ve nohudu ıslatalım.

Sabah arpaya sıcak su ekleyip tahta kaşığın sırtıyla ezdire ezdire kaynatalım. Bu arpayı büyük tencereye alalım (henüz altını yakmayalım). ayrı ayrı tencerelerde fasulye ve nohudu haşlayalım (nohut daha geç pişecektir ondan dolayı ayrı ayrı pişiriyoruz) nohudu indirmeye 10-15 dakika kala içine pirinci ekleyip onun da haşlanmasını sağlayalım. nohut ve fasulye haşlanırken bir kenarda da incir, kayısı, kuru üzüm, dut, kuş üzümünü öncelikle ayıklayıp çöplerini temizleyelim ve bütün bu kuru meyveleri küçük küçük doğrayıp bir tencereye alıp üzerini geçecek kadar su ekleyip yumuşayana kadar kaynatalım.

Nohut ve fasulye haşlandıktan sonra içinde kalan sularla birlikte arpaları aldığımız büyük tencereye ekleyelim ve yumuşamış olan kuru meyveleri de sularıyla birlikte katalım (eğer fındıkları üzerine eklemeyecekseniz içerisine bu esnada koyabilirsiniz) . Suyunu kontrol edip yoğunluğuna bakıyoruz. Bu esnada şekerini ilave edip karıştırıyoruz ve kaynatıyoruz. Aynı zamanda da bir kenarda cezvede 7-8 adet karanfili suda kaynatıp sadece suyunu büyük tencerede ki karışıma ilave ediyoruz bu işlemi 4-5 kez tekrarlıyoruz. 

Kapatmaya yakın bir zamanda 1 kaşık nişastayı biraz suda eritip kıvamını istediğimiz dibi ayarlayıp biraz daha kaynatalım. Tadı kokusu ve kıvamı istediğiniz gibi olduğunda tabi içindeki malzemelerinde piştikten sonra altını kapatabiliriz. 

Kaselere aldığımız aşurenin üzerine tarçın ve ceviz parçalarıyla süsleyip servis yapabiliriz.

Aşure hazır afiyet olsun.




Not: içine koyduğumuz kuru meyveleri azaltabilir yada çoğaltabilirsiniz. Aynı şekilde üzerindeki süslerini çeşitlendirebilirsiniz. Mesela; nar, Antep fıstığı vb. şeylerle süsleyip servis yapabilirsiniz.

Yeni doğan Bebek


Yeni doğan Bebek

Yeni doğan bebeğiniz, dış dünyaya uyum sağlamak için birkaç haftalık bir süreye ihtiyaç duymaktadır .İlk haftada, ne zaman ne yapacağını önceden kestiremezsiniz. Bazı günler daha aktif, bazen sessiz olacaktır.


Yeni doğan bebek neler yapabilir?

Yeni doğan bebek çok ağlayabilir, huzursuzluk gösterebilir

Solunumu düzensiz olabilir

Aksıra bilir, kusabilir

Sık sık irkilebilir

Bebekler birbirine benzemez, her bebeğin farklı karakter özellikleri vardır. Örneğin, bazı bebekler daha sakin, uyumlu olur, gereksinimlerini kolayca tahmin edebilirsiniz. Bazı bebekler ise zordur, beslenme ve uyku saatleri düzensizdir, sakinleştirmek daha zordur.

********************************************************************************

Emzirme

Kendiniz ve bebeğiniz için sakin, rahat bir yer bulun.

Bebeği, kucağınızda yüzü size dönük olacak şekilde tutun

Meme ucunu bebeğin yanak veya alt dudağına değdirip ağzını açmasını sağlayın ve memeye tutturun

Emerken , sadece meme ucu değil, çevresindeki koyu renkli bölüm de bebeğin ağzı içinde olmalıdır. Aksi halde, emme meme başında çatlaklara yol açar ve canınız yanar.

Emzirme bittiğinde, bebek memeden ayrılmıyorsa, ağzına küçük parmağınızı vererek meme başını bebeğin ağzından çıkarın, böyle yapmazsanız canınız yanabilir.

Her emzirmede, bebeğin önce bir taraftaki sütü bitirmesini sağlayın, daha emmek istiyorsa öteki memeden verin.

Yeni doğan bebek, 24 saatte 8-12 defa, yani 2-3 saatte bir , emmek isteyebilir Ama, korkmayın, bu sıklık giderek azalacaktır!

Emziren annenin meme başlarının temizliği için su kullanması yeterli olacaktır.

Emzirmeler arasında, göğüslerden süt akabilir, meme başlarını kuru tutmak için ped kullanmak gerekecektir

*********************************************************************************

Göğüsler şiş ve ağrılı ise ne yapmak gerekir?

Bebeği daha sık emzirin

Ilık bir duş alın veya göğse ılık havlu uygulayın

Göğüste hassasiyet, kızarıklık varsa, grip olmuş gibi hissediyorsanız, doktorunuzu arayın

*********************************************************************************

Gaz Çıkarma

Bebeğin emerken yuttuğu havayı çıkarması, onu rahatlatacaktır. Emzirmenin ortasında ve sonunda gazını çıkarmak uygun olur, çünkü yuttuğu hava bebeği rahatsız ederek daha fazla emmesine engel olabilir.

Gazını çıkarmak için, bebeği omzunuzun üstüne veya kucağınıza yatırın veya kucağınızda oturtun, usulca sırtına vurun veya sırtını okşayın.

Çoğu bebek, gaz çıkarırken emdiğinin bir kısmını da çıkarabilir. Bu gerçek bir kusma değildir, endişe etmeye gerek yoktur. Sadece kendi giysinizi bir mendille korumanız yeterli olacaktır.

*********************************************************************************

Göbeğin Bakımı

Enfeksiyon gelişimini önlemek için göbek kordonunu temiz tutmak gereklidir. Bunun için; her bez değişiminde, alkol veya doktorunuzun önerdiği başka bir antiseptik solüsyona batırılmış bir kulak temizleme çubuğuyla kordonun özellikle tabanını silmelisiniz. Bu işlem, bebeğin canını yakmaz .

Göbek düşene kadar, bebeğin bezini göbek kordonu dışarıda kalacak şekilde aşağıdan bağlayın. Bebeği suya sokarak banyo yaptırmayın, sadece silin.

*********************************************************************************

Alt Bakımı

Yeni doğan bebeğiniz, günde 6-8 bez ıslatabilir ( Neyse ki bu sıklık sonradan azalacaktır ).

Bazı bebekler günde bir kaka yaparken, bazıları her emme sonrası yapacaktır, her ikisi de normaldir.

İlk günlerde koyu yeşil, siyah renkli olan gaita, sonraki günlerde sarı- yeşil, yumuşak kıvamlı bir şekle dönecektir ( Bebeğin yumuşak ve sulu gaita yapması normaldir, ishal anlamına gelmez ) Mama ile beslenen bebekler daha kıvamlı gaita yaparlar.

Bez kirlenince hemen değiştirerek, bebeğinizin altını iyice temizleyerek pişikleri önlemiş olursunuz.

Altında kızarıklık olursa,temizleyerek havada kurutmaya bırakınız. Doktorunuzun önerdiği çinko oksit içeren kremlerden kullanabilirsiniz.

Kız bebeklerde alt temizliğini mutlaka önden arkaya doğru yapın. İlk birkaç hafta beyaz bir akıntı olabilir, bu normaldir.

Erkek bebeklerde, sünnet derisini geriye çekip temizlemeye çalışmayın.

*********************************************************************************

Giyim


Bebeği mevsim koşullarına göre, kendinizin nasıl bir giysiyle rahat edeceğini düşünerek giydirin.

İnce bir tişörtle gezerken,bebeği kışlık battaniyelere sarmayın! Aşırı giydirme ve sarma bebeği huzursuz eder.

Elleri ve ayakları genellikle soğuk olacağından, bebeğin üşüyüp üşümediğini göğüs veya sırtından kontrol edin.

*********************************************************************************

Güvenlik

Yeni doğan bebek bile hareket eder, asla kanepe, alt değiştirme masası gibi bir yerde yalnız bırakmayın. Yanından ayrılacaksanız, ya yatağına koyun ya da bebeği de götürün.

Geniş kenarlı bir şapkayla bebeği güneşten koruyun.

Bebeğin yanında sigara içmeyin, içilmesine izin vermeyin . Sigara içimine maruz kalan bebeklerde, solunum yolu ve kulak enfeksiyonları sıklığı artmaktadır.

Bebek kucağınızdayken veya emzirirken asla sıcak içecekler içmeyin.

Yatırırken yüzüstü yatırmayın.

Başka bir küçük çocukla bebeği yalnız bırakmayın.

Boğulmanın önüne geçmek için bebek yatağında yastık, büyük oyuncak, plastik poşet türü şeyler bulundurmayın.

Araba yolculuklarında bebeğin yaş ve kilosuna uygun araba koltuğu kullanın. Yeni doğan bebeğin rahat etmesi için, kenarlardan rulo yapılmış havlularla destekleyebilirsiniz.Araba hareket halindeyken, ağlayan bebeği sakinleştirmek veya emzirmek için koltuğundan almayın, gerekirse aracı durdurun. Asla bebeği tek başına arabada bırakmayın.

*******************************************************************************

Gelişim

Yeni doğanın beş duyusu günden güne gelişmektedir. Başı büyük ve ağırdır, boyun kasları güçsüzdür, desteklenmesi gerekir.

Yeni doğan Bebeğiniz Neler Yapabilir?

Karın üstü yatarken başını kısa süre kaldırabilir.

Oturtulursa başı düşer.

Yaklaşık 20 cmlik bir mesafeyi görebilir.

En çok yüzlere ve parlak, kontrast renklere bakmayı sever.

Şiddetli sesleri duyar ve irkilir.

Sesinizi duymaktan hoşlanır, konuşarak onu sakinleştirebilirsiniz.

Tat ve koku alır, hisseder.

Annesinin kokusunu tanır.

*********************************************************************************

Bebeğe Destek Olmak İçin Siz Neler Yapabilirsiniz?

Bütün bebekler sevgi ve sıcaklığa gereksinim duyar. Onu kucaklayarak şımarttığınız düşünmeyin! Sık sık kucaklayın, sarın, sevginizi gösterin.Gereksinimlerini zamanında karşılayarak temel güven duygusunu geliştirin. Ağlayınca karşılık gören, sıkıntısı giderilen bebek hayata güvenli bir başlangıç yapacak, öz güven geliştirecektir.

Tutarken elinizle başını destekleyin.

Yüzünüzü görebilmesi için bebeği yakın tutun.

Ona parlak, kontrast renkli cisimler gösterin.

Onunla konuşun, ninniler, şarkılar söyleyin.

*********************************************************************************

Uyku

Bebeklerin uyku düzenleri farklılık gösterir. İlk aylarda genellikle günde 15-18 saati uykuda geçirecektir.

4 saatte 30 dakika kadar uyanık olabilir.

Gece ve gündüz farkını bilmez ( Anne ve babalar için en kötü haber ! )

Zamanla belli bir uyuma ve uyanma düzeni oluşacak, gündüzleri 1-3 saat kadar, geceleri 3-6 saat kadar uyumaya başlayacaktır.

Bebek uyurken yan veya sırtüstü yatırılmalıdır.

Bebek gece sık uyanacağından, annenin de gece gündüz demeden, bebek uyurken, en azından dinlenmeye çalışması iyi olur. Bebeğin uykusu sırasında ev işlerini halletmeye çalışan anne, gece de uykusuz kalırsa bu tempoya dayanması güç olacaktır.

Gece ve gündüzün farkını anlaması için bebeğe destek olun. Gündüz uyanık olduğunda onunla oynayın, konuşun, uyarı vermeye çalışın.Gece ise mümkün olduğunca sessiz, sakin olun, bebeği fazla uyarmayın, onunla oynamayın.

*********************************************************************************

Ağlama

Ağlama bebeğin sizinle iletişim kurma yoludur, buna üzülmeyin, bebekler ağlar çünkü henüz konuşamazlar!

İlk haftalarda bebekler günde 2-3 saat ağlayabilirler.

Hatta, ilk 6-8 hafta boyunca ağlama giderek artar.

Bazı bebekler uykuya dalmadan önce 10-15 dakika ağlarlar.

Farklı nedenlerle farklı ağlamalar olabilir.Zamanla, bunu ayırt etmeye başlayacaksınız. Ancak her ağlamanın da belli bir nedeni olmayabilir, bazen bebek nedensiz de ağlayabilir.

Bebeğin ağlamasına hemen yanıt verirseniz, sizin yanında olduğunuzu bilecektir.Böyle davranarak bebeği şımartmış olmazsınız.

Yeni doğan bebeğiniz ağlayınca; karnını doyurma, altını değiştirme, kucaklayıp sakinleştirme seçeneklerinin hepsini denediyseniz ve halen ağlıyorsa , bir süre yatağına koyup sakinleşmesini bekleyebilirsiniz. Sakinleşene kadar gözlem altında tutmayı unutmayın. Zamanla hangi ağlama da ne yapmak gerektiği konusunda deneyim kazanıp sizden sonra anne- baba olanlara öğüt vermeye bile başlayacaksınız!

Yemek Yapmaya Yeni Başlayanlar İçin Püf Noktalar




Yemek Yapmaya Yeni Başlayanlar İçin Püf Noktalar


Hamur açarken merdane yerine içi buz gibi su dolu bir şişeyi deneyin. Hamurunuzun daha kolay açıldığını göreceksiniz.

Fırında tavuk kızartacağınız zaman bir limonu ikiye bölün, yarısını tavuğun üzerine bastırarak iyice sürün. Diğer yarısını ise tavuğun içerisine yerleştirin. Tavuğunuz nar gibi kızaracaktır.

Satın aldığınız havucun yapraklarını atmayın, salatalarınızda kullanın. Çünkü bu yapraklarda kemik erimesini önleyen kalsiyum bol miktarda bulunur.

C vitamini ısı ile çok çabuk kaybolur. Bunun için C vitamini içeren sebze ve meyveleri fazla bekletmeden taze olarak tüketin.

Hazırladığınız kekin ortasına malzeme koyacağınız zaman bıçak ile kesmenize gerek yok. Dikiş ipliğini kekin etrafına gerip dikkatlice çektiğiniz zaman düzgün bir şekilde kesildiğini göreceksiniz.

Satın aldığınız kültür mantarlarını kese kağıdında ağzı kapalı olarak buzdolabının sebze bölümünde saklayabilirsiniz. En az 2-3 gün tazeliklerini kaybetmezler. Mantarları hiç bir zaman plastik torbada muhafaza etmeyin.

Hazırladığınız omletin tavaya yapışmaması için, önce tavayı ocağa koyup iyice ısıtın sonra yağı döküp kızdırın. Daha sonra karışımı tavaya alın ve ocağın altını kısın.

Kesilmiş ve açık havada kalmış soğan zararlıdır. Kullanmadığınız soğan parçalarını saklamayın.

Kavanozdaki hardal kurumaya başladıysa içerisine birkaç damla limon suyu yada sirke ile toz şeker ilave edin iyice karıştırın.

Buz kalıplarınızı su ile doldurmadan önce bölmelere portakal, limon ve dilediğiniz meyve parçacıkları yerleştirirseniz dekoratif buzlar elde etmiş olursunuz. Çok miktarda alkollü ve alkolsüz kokteyller hazırladığınızda onlardan bir miktarını buz kaplarına yerleştirin. Kokteyllerin içerisine bunları kullanın. Böylece sulanıp tatlarını kaybetmeyeceklerdir.

Uzun süre saklanan kuru soğanlar filizlenmeye başlar ve tazeliğini yitirerek çürür. Kuru soğanları kese kağıdına sardıktan sonra buzdolabının sebze bölümünde muhafaza ederseniz çürüyüp bozulmasını önlemiş olursunuz.Katı yumurtayı parçalamadan kesmek için kullanacağınız bıçağı önceden sıcak suyun içerisine koyup ıslatın ve kesin.

Kızarttığınız tavuğun tekrar ısıttığınız da lezzetini kaybetmesini istemiyorsanız tavuk parçalarını bir süzgece koyun. Tencerenin içerisinde su kaynatın ve süzgeci üzerine oturtun. Buharda ısıtılan tavuk lezzetinde hiçbir şey kaybetmeyecektir.

Sarımsak kullanmayı çok seviyorsanız bir kafa sarımsağı soyup küçük bir kavanozda sirkeli su yada zeytin yağında buz dolabında muhafaza ederseniz işinizi kolaylaştıracaktır.

Renkli Patates Salatası


Renkli Patates Salatası


Malzemeler;

  • 8-10 adet patates
  • 1 silme çorba kaşığı tereyağı
  • 2 çorba kaşığı zeytinyağı
  • 3 adet orta boy havuç
  • 1 adet kırmızı lahana
  • Tuz, karabiber
  • 1 adet limon
  • Dilediğiniz kadar mısır



Patatesleri soyup küp küp doğrayın ve içine tuz attığınız suda haşlayın.Patatesler haşlandıktan sonra süzün, içine tereyağ ekleyip püre haline getirin.Patates püresini 2 ye bölüm ilk yarısını borcama koyup üzerinden bastırıp düzleştirin. Havuçları soyup rendeleyin ve 1 kaşık zeytin yağında rengi soluncaya kadar kavurun. İçine tuz ve 1/2 limon suyu ekleyip iyice karıştırın. Borcam da ki patatesin üzerine koyup bastırın.Kırmızı lahananın yarısından biraz fazlasını (küçükse tamamını) birkaç parçaya bölüp robota atın, içine 1/2 limon, tuz, 1 kaşık zeytinyağı ekleyip incecik kıydırın.Kırmızı lahanayı da en üste koyun ve en üstüne ayırdığınız patatesleri ekleyin ve üzerini düzleştirip isterseniz mısır serpiştirin. ya da üzerine sarımsaklı yoğurt yapıp koyabilirsiniz.

Üç renkli dilerseniz mısırlı dilerseniz yoğurtlu patates salatamız hazır. Afiyet olsun…

Ispanaklı Börek Tarifi

Ispanaklı Börek Tarifi

Malzemeler;

  • 5 yufka
  • 400-500 gr ıspanak
  • 100-150 gr ekşimik (lor peyniri yada istediğiniz bir peynir çeşidi)
  • 2 yumurta
  • 2 - 3 yemek kaşığı yoğurt
  • yağ
Tepsiyi yağlayın üzerine ilk yufkayı serin ve yıkanmış doğranmış ıspanaklar ile peyniri karıştırın serdiğiniz yufkanın üzerine bu karışımdan ekleyin. aynı işlemi diğer yufkalara da uygulayın. son yufkayı üzerine serdikten sonra bir yerde yoğurt ve yumurtaları çırpın böreğin üzerine sürün ve bıçak yardımıyla böreğin 5-6 yerinden dibe doğru delin. isteğe bağlı olarak üzerine çörek otu yada susam serpebilirsiniz.

Ispanaklı böreğimiz hazır afiyet olsun.

25 Kasım 2012 Pazar

Yalancı Tavuk Göğsü Tarifi


Yalancı Tavuk Göğsü Tarifi


Malzemeler;

  • 150 gr. margarin
  • 1 su bardağı un
  • 1 kaşık nişasta
  • 1,5 su bardağı şeker
  • 1 paket vanilya
  • 1 litre süt


Orta boy tencerede yağı eritin. un ve nişastayı yağa ekleyip biraz kavurun. sonra kalan malzemeleri de ekleyip yoğun bir kıvama gelinceye kadar karıştırarak pişirin.

Ateşten alıp mikser ile birkaç dakika karıştırın. geniş bir borcama yayıp, buzdolabında soğutun. servis yapacağınız zaman tarçın ile süsleyin.

Tavuk göğsü tatlımız hazır. Afiyet olsun.

22 Kasım 2012 Perşembe

Tavuk Haşlama Tarifi


Tavuk Haşlama Tarifi

Malzemeler;

  • 2 Adet Havuç
  • 2 Adet Orta Boy Patates
  • 2 Adet Soğan
  • Yarım Kilo Tavuğun Beyaz Eti
  • 1 Adet Yumurta Sarısı
  • 1 Çorba Kaşığı Un
  • 2 Çorba Kaşığı Tereyağı


Tavuğun beyaz etini, derisinden ayırın. Bir hafta buzlukta bekletin.

Havucun, soğanın ve patatesin kabuklarını soyarak, iri iri doğrayın. Çözüldükten sonra iri parçalar halinde kestiğiniz tavuk etlerini ilk önce kızgın yağda soteleyin.

Başka bir tencereye aldığınız yağ ile birlikte havuç ve soğanı kavurun. Üzerine yeterince su ilave ederek kaynatın. Soğan ve havuç kaynadıktan ve biraz pişmeye başladıktan sonra tavuk ve patatesleri ilave edin.

Ayrı bir kap içinde yumurta sarısını ve unu karıştırın. Malzemelerin pişmesine yakın bu karışımı tencereye ekleyin. Bir süre kaynattıktan sonra sıcak sıcak servis yapın.

Tavuk haşlama hazır afiyet olsun.


Tavuklu Karnıyarık Tarifi


Tavuklu Karnıyarık Tarifi

Malzemeler;

  • 2 adet tavuk göğüs eti 
  • 6 adet patlıcan 
  • 1 adet kuru soğan 
  • 2 adet domates 
  • 2 adet yeşil biber 
  • 3 diş sarımsak 
  • 1 tatlı kaşığı domates salçası 
  • 2 yemek kaşığı sıvı yağı 
  • Karabiber 
  • Tuz


Patlıcanların sap kısmını koparmadan çizgili şekilde soyun. Tuzlu suda bekletip, süzdükten sonra kızgın yağda ters yüz ederek kızartın.

Tavuk göğüs etini kuşbaşı doğrayın. Sıvı yağda suyunu bırakıp çekene kadar bekletin. İnce kıyılmış soğan, karabiber, tuz ve sarımsak koyup kavurun. Doğranmış yeşil biber, domates, 1 tatlı kaşığı domates salçası ve 1 bardak sıcak su ekleyip 15 dakika pişirin.

Patlıcanın ortasını bıçakla uzunlamasına keserek açın ve hazırladığınız tavuklu içten yerleştirin. Hepsini fırına dayanıklı kaba sıralayın. 1 su bardağı sıcak su koyup 175 derecelik fırında 20 dakika pişirin. Pilavla servis yapabilirsiniz.

Tavuklu karnıyarık hazır afiyet olsun.

Tavuk Sote Tarifi


Tavuk Sote Tarifi

Malzemeler;

  • 275 gr kemiksiz tavuk eti, ufak parçalara bölünmüş
  • 2 yemek kaşığı soya sosu
  • 1 yemek kaşığı su
  • 1/4 çay kaşığı zencefil
  • 2 çay kaşığı mısır unu.
  • 2 yemek kaşığı ay çiçek yağı
  • 3 taze soğan, doğranmış
  • 1 küçük yeşil biber, küp halinde kesilmiş
  • 100 gr mantar, doğranmış 1/2 küçük veya 1/4 büyük karnabahar, küçük çiçeklere ayrılmış
  • 4 yemek kaşığı su veya tavuk suyu, kaynar halde
  • 2 domates, dilimlenmiş


Bir kasede soya sosunu, suyu zencefili ve mısır ununu karıştırın. Tavuk parçalarını içine batırıp bu sosla iyice kapanmalarını sağlayın.

Bir tavada 1 yemek kaşığı yağı orta ateşte iyice kızdırın. Tavukları kızgın yağda sık sık karıştırarak bir dakika sote edin. Bir tabağa aktarıp fırında sıcak tutun.

Kalan yağı orta ateşte tekrar kızdırın. Taze soğanı, yeşil biberi, mantarları ve karnı baharı ekleyip l dakika, yine sık sık karıştırarak sote edin. Suyu veya tavuk suyunu sıcak olarak ekleyip 2-3 dakika pişirin.

Tavukları tekrar tavaya koyun. Tuz katıp, domatesleri ekleyin ve l dakika orta ateşte ısıtıp servis yapın.


Tavuk sote ağzınıza layık hazır afiyet olsun.

Fırında Tavuk Tarifi


Fırında Tavuk Tarifi

Malzemeler;

  • 1 adet bütün tavuk 
  • 6 adet taze patates 
  • 2 su bardağı bezelye

 
Tavuğu yıkayıp süzün. Hazırladığınız sosu tavuğun her tarafına sürün. Fırın torbasına tavuk, taze patates ve bezelyeyi koyun. Torbanın ağzını kapatıp 175 derecelik fırında 75 dakika pişirin. Sıcak servis yapın.


Fırında tavuk hazır afiyet olsun.

Tavuk Izgara Tarifi


Tavuk Izgara Tarifi

Malzemeler;

  • 2 adet tavuk göğsü
  • 1 çay kaşığı diyet margarin 
  • 3 parça karnabahar 
  • 4 adet çalı fasulye 
  • 4 dal brokoli 
  • 1 adet közlenmiş kırmızı biber 
  • 1 adet salatalık 
  • Kırmızı biber 
  • Kekik 
  • Tuz


Tavukları inceltin. Üzerine kırmızı biber, kekik ve tuz atın. Izgarada pişirin.

Karnı bahar, fasulye ve brokolileri haşlayın.

Tabağa aldığınız tavuğu, haşladığınız sebzeler, közlenmiş kırmızı biber ve salatalıkla süsleyin.

Tavuk ızgara hazır afiyet olsun..

Tavuk Budu Tarifi


Tavuk Budu Tarifi

Malzemeler;

  • 2 adet tavuk budu 
  • 2 adet domates 
  • 1 adet yeşil biber 
  • 1 adet kırmızı biber 
  • Tuz 
  • Karabiber


Tavuk butlarını yıkayıp, yağsız tavaya koyun.

Tavanın kapağını kapatın. Tavuklar sularını bırakıp, çekene kadar bekleyin. Domatesleri rendeleyin. Yeşil ve kırmızı biberleri doğrayın. Tavukların içine atın. 1 bardak su ilave edip, iyice pişirin.

Tavuk budu hazır afiyet olsun.

21 Kasım 2012 Çarşamba

Nemlendirici Yüz Maskesi


Nemlendirici Yüz Maskesi   

Evde yapabileceğiniz bu maske sayesinde cildiniz hem beslenecek, hem nemlenicek, yumuşaklık verecek ve sıkılaştıracak.


Malzemeler;

  • 1 adet yumurta
  • Süt


Bir kabın içine yumurtanın sarısını ve sütü karıştırın.

Hazırladığınız karışımı yüzünüze sürün, ince bir bezle üstünü örtün ve 15 dk bekleyin.

Ardından pamuk ve ılık su yardımıyla temizleyin.


Haftada 1 kez uygulamanız yeterlidir.

Tırnak Bakımı İçin


Tırnak Bakımı İçin


Malzemeler;

  • 1 adet limon
  • Su


Bir kasenin içine limonun suyunu çıkartın ve içine çok su ekleyin ve karıştırın.

Tırnaklarınızı bu suyun içinde 5-6 dakika bekletin ve yıkayın.

Tırnaklarınızın kolay kırılıyorsa vazelini tırnak diplerinize sürün ve masaj yaparak vazelinin emilmesini bekleyin.

Ayrıca mutfakta limon kullandıktan sonra atılmak üzere olan limonla iç kısmıyla tırnaklarınızı ovup 3-5 dakika bekledikten sonra elinizi durulamanız da gün içerisinde yapabileceğiniz pratik bir yöntemdir.

Temizleme Sütü Tarifi





Temizleme Sütü Tarifi


Malzemeler;

  • 500 gr süt
  • 1 adet yeşil elma
  • 1 çorba kaşığı badem yağı


500 gr sütün kaynatmak için bir kaba alın.

Elmayı yıkadıktan sonra kabuklarıyla birlikte rendeleyin.

Daha sonra ocağa aldığınız sütün içine rendelemiş olduğunuz elmayı da ekleyin ve kaynatın.

Kaynamış olan karışımı süzgeçten geçirin.

Süzgeçten geçen suyun içine son olarak badem yağını ilave edin.


Bu karışımı 7 gün boyunca sabah akşam tekrarlayın.

Bal Maskesi Tarifi


Bal Maskesi Tarifi

 Evde hazırlayabileceğiniz hem pratik hemde kolay olan bu maske cildinizi canlandıracak ve daha sağlıklı bir görünüm sağlayacaktır.


Malzemeler;

  • 1 yemek kaşığı bal
  • 1 yemek kaşığı yulaf ezmesi


Bal ve yulaf ezmesini iyice karıştırıp yüzünüze sürün.

15 dk beklettikten sonra ılık su ile yıkayın.


Haftada 1 kez uygulamanız yeterlidir.

Banyo Köpüğü Hazırlama





Banyo Köpüğü Hazırlama

Malzemeler;

  • 1 kahve fincanı badem yağı( yoksa zeytinyağı yada susam yağı koyabilirsiniz.)
  • ½ fincan bal
  • ½ fincan sıvı sabun
  • 1 kaşı vanilya esansı




Yağı bir kaba alın ve sırasıyla diğer malzemeleri ekleyip yavaşça karıştırın.

Temiz kapaklı, plastik bir kaba alın karışımı.

Kullanmadan önce yavaşça çalkalayın.

3-4 banyo için yeterli banyo köpüğü elde etmiş olacaksınız.

Portakal Maskesi Tarifi


Portakal Maskesi Tarifi

 
Malzemeler;

  • 1 adet portakal
  • 1 adet limon
  • 1 şişe soda


Portakalı ve limonu ezip püre haline getirin.

Püreyi yüzünüze sürüp 20 dk bekleyin.

Limon kabuğu ile yüzünüze masaj yaparak cildinizi temizleyin.

Son olarak soda ile yüzünüzü yıkayın.

Haftada 1 kez uygulamak yeterlidir.

Hamileyken Hangi Vitaminleri Almalısınız


Hamileyken Hangi Vitaminleri Almalısınız

  • A vitamini alırken çok dikkat edilmelidir.
  • A vitamini alırken mutlaka sebze ve meyve takviyesiyle alınmalıdır.
  • Multi vitaminler hamile bayanlar için oldukça gereklidir.
  • Doktorunuzun önerdiği ve verdiği dozlarda alınması çok önemlidir.
  • Vitamin ve minareler bebeğin gelişimi ve sağlığı açısından ilk 3 aylık dönemde önemi büyüktür.
  • Doktorlar genellikle hamile bayanlar için folik asit önermektedir.
  • Beyin folik asit yardımıyla normal gelişimini tamamlar.
  • Bu sayede anemi gibi birçok rahatsızlıklardan da uzak durmuş olursunuz. 



Not: Hamile bayanlar için üretilen vitaminleri doktor kontrolü dışında kullanmayınız.

Soğuktan Cildinizi Koruyun


 Soğuktan Cildinizi Koruyun


Duş almadan önce cildinizi Hindistan yağı ile masaj yaparak ovduktan yarım saat sonra duşa girin, çatlakları önlemiş olursunuz.

Yorgun geldiniz ve sıcacık suyun içinde vücudunuzu dinlendirmeden önce, küveti suyla doldurun içine badem yağı veya jojoba yağı ekleyin. Bu sayede yıkanırken vücudunuzun nemini telafi edecektir.

Duşa sonrasında kullandığınız havlu ya da bornozun yumuşak olmasına dikkat edin hafif dokunuşlarla kurulayın cildinizi tahriş etmeyecek havlular seçin.

Kış aylarında yaza nazaran vücudumuz daha çok neme ihtiyaç duymaktadır nemlendiricinizin yağ bazlı olmasına dikkat edin.

Düzenli ve dengeli beslenmeyi ihmal etmeyin, bol bol su içmelisiniz.

Doğal Dudak Nemlendiricisi


Doğal Dudak Nemlendiricisi


Özellikle de kış ayına girerken en çok dikkat çeken yerlerden biri olan dudaklarımıza iyi bakmamız gerekiyor. İşte pratik bilgilerler ile evde hazırlayabileceğiniz doğal dudak nemlendirici tarifi;

Malzemeler;

  • ½ adet salatalık
  • 1 yemek kaşığı bal
  • 1 yemek kaşığı yoğurt


Salatalığı yıkayıp, kabuğunu soyun ve blenderden geçirerek suyunu çıkarın. Üzerine bal ve yoğurdu ekleyerek iyice karıştırın. Hazırladığınız maskeyi dudaklara ve dudak çevresindeki cilde sürüp 15 dakika sonra yıkayın.

Haftada 3 gün düzenli olarak uyguladığınızda dudaklarınız nemlenecek ve daha sağlıklı bir görünüme sahip olacak…


Yağlı Ciltli Vücudu Olanlar İçin Kivi Mucizesi


Yağlı Ciltli Vücudu Olanlar İçin Kivi Mucizesi



  • C vitamini bakımından en zengin meyvedir.
  • B vitamini ve zengin minerallerle doludur.
  • Kalsiyum, magnezyum ve fosfor içerir.
  • Cilde çok faydalıdır.
  • Kanser oluşumunu ve kabızlığı önler.
  • Kanı sulandırarak kalp ve damar hastalıklarına iyi geldiği araştırmalar sonucunda açıklanmıştır.
  • Kivinin 100 gramında ortalama 100-400 miligram C vitamini bulunur.
  • Nefes açıcı ve öksürük kesici olarak kullanıldığı söylenmektedir.
  • Vitamin değeri bakımından birçok meyveden üstündür.
  • Vücudumuzun günlük ihtiyaç duyduğu vitamin ve minerallerin birini kividen karşıladığınız halde sağlık açısından iyi sonuçlar elde edeceğiniz kanaatindeyim.

Maske 1;

  • 1 adet kivi
  • 1 adet muz


Cildinizi temizledikten sonra kivinin kabuklarını soyun ve ince ince dilimleyin, muzu halka halka doğrayın.

Sonra gerekirse bir müzik eşliğinde olabilir, uzanıp dilimlediğiniz meyve halkalarını yüzünüze yerleştirin 5-10 dk beklettikten sonra ılık suyla yüzünüzü yıkayın.


Maske 2;

  • 2 adet kivi


Kivinin kabuklarını soyup suyunu çıkartın ardından gazlı bezi kivi suyuna batırıp yüzünüze kompres yapın.



Bakımlı Ve Sağlıklı Eller İçin Püf Noktalar


Bakımlı Ve Sağlıklı Eller İçin Püf Noktalar


Ani sıcaklık değişimleriyle beraber aşırı sıcak ya da aşırı düşük sıcaklıklarda ellerimiz hasar görebilir. Ellerdeki hasar genellikle deri cildinde çatlamalarla kendisini gösterebilir. Ev işleriyle uğraşan kadınların elleri, temizlik esnasında destek ürünler kullanılmadığı takdirde daha fazla tahriş olabilir.

Ellerinizin yıpranmasını önlemek için;


1- Suyla yapılacak işlerde lastik eldiven giymeyi unutmayın. Ev işlerinde ise pamuklu eldivenleri giyerseniz elleriniz daha az yıpranır.

2- Ellerinizi yıkadıktan sonra mutlaka kurulayın. Yıkamadan sonra ellerde bakteri birikiminin olmaması için kesinlikle ellerin kurulanması gerekiyor.

3- Çatlayan eller için vazelin acil bakım yöntemi olarak yıllarca kullanılmaktadır. Uyumadan önce çatlamış ellerinize bolca süreceğiniz vazelini iyice ellerinize yedirdikten sonra pamuk bir eldiven giyiniz. Sabah kalktığınızda ise ellerinizi ılık suyla yıkayın ve hafif hareketlerle kurulayın.

4- Sabah egzersizi olarak ellerinizi yumruk yapın ve iyice sıkın. Sonra parmaklarınızı öne doğru açın. İki elinizi aynı zamanda aynı hareketi yapın. Günde en az 8 defa bu hareketi yapın.

5- Salatalığın kabuklarını biraz derince soyun ve bu kabuklarla elleriniz ovalayın. Ayrıca ele sürülecek limon suyu da eller için yararlıdır. Elin rengine iyi gelir.

6- Haftada en az bir kez çok yağlı kremle ellerinize masaj yapın.

7- Günde bir kere parmakları, tırnakları fırçalayın.

Parfümünüzün Kalıcılığını Nasıl Arttırabilirsiniz?


Parfümünüzün Kalıcılığını Nasıl Arttırabilirsiniz?



Parfüm vücutta nerelere sıkılırsa daha uzun süre dayanır?

Parfümü kullanan kişi kısa saçlı ve saçları topluysa parfümü boyun bölgesine kullanması daha iyi bir sonuç verecektir. İş görüşmesine ya da iş toplantısına gidiliyorsa, omuz kısmına sürülmesi faydalıdır. Yaz aylarında ise 20 ile 40 yaş arası bayanların bel bölgelerine sürülen parfümün etkisi daha kalıcıdır. Yaz aylarında dekolte ya da abiye elbise giyiliyorsa toplu saçın arkasına, sırt kısmına sürülen parfüm etkilidir. Kış aylarına gelindiğinde kapalı giyinilecek parfümü kazakların üstüne ve boyun bölgesine sıktığımızda daha etkili olacaktır. Yaz ve kış aylarında; bayanların kolun iç bölgesine, erkeklerin ise kolun üst kısmına sürdükleri parfüm daha etkili olacaktır. Erkekler saçları kısa olduğu için, parfümü ense  ve boyun bölgesine uygulayabilirler.  Destekleyici olarak, kullandıkları parfümün after shave’ini temiz ellerle yüzlerine sürebilirler. Ellerin temiz olması ve gün içerisinde farklı maddelerden koku almaması gereklidir.


Parfümünüzün Kalıcılığını Nasıl Arttırabilirsiniz?

Duştan çıktıktan sonra temiz bir tene parfüm uyguladığımız zaman, parfümümüz daha uzun süre kalıcı olacaktır. Parfümü kalın kumaşlı kazaklara, atkıların üzerine sıktığımızda uzun saatler kalabiliyor. Yazın ise; daha ince giyindiğimiz için, parfüm kokusu daha kısa sürede uçuyor. Yaz aylarında duş aldıktan sonra parfümü temiz bir tene sıkmamız daha doğru olacaktır. Kış aylarında ise kalın kazaklara ya da kalın kumaşa sıkılan parfüm uzun süre etkisini sürdürecektir. Parfümün kokusu çok uzun zaman gidebilir. Kişi tenine uygun bir koku kullanmıyorsa ten bunu atmak için fonksiyonlarını hızlandırır ve bir şekilde onu uçurmak ister. Kullandığınız parfüm teninize uymuyorsa daha kısa zamanda uçar.


Hangi tür kokular daha kalıcı olabilir?

Sandal ağacı kokuları, baharatlı ve odunsu kokular esmer tenlerde daha uzun süre kalabilir. Vanilya, çiçek kokuları, şekerli ve fresh kokular ise beyaz tende daha uzun süre etkisini koruyacaktır. Beyaz tenler, baharatlı kokular ve odun kokuları kullandıkları zaman kısa sürede parfüm etkisini kaybeder. Esmer tenliler ise vanilyalı, şekerli ve çiçek kokulu parfümleri uzun zaman teninde tutamaz. Kokuyu kullanırken terleme oranı çok önemlidir. Kişi gün içerisinde çok terliyorsa parfüm çok çabuk etkisini kaybeder. Koşturmaca içinde olan ve çok terleyen bir insanın gün içerisinde mutlaka parfümünü tazelemesi gerekmektedir.



Parfümü ne kadar sürmek doğrudur? 

Kişinin alerjisi yoksa, parfüm ten üzerine sıkılabilir ya da  havaya sıkılıp içinden geçilir, böylelikle saça komple inen parfüm zerrecikleri daha geniş alana yayılacağı için daha iyi sonuç verecektir. Parfümü 20-25 cm uzaklıktan sıktığımızda da, parfüm dağılacağı için iyi sonuç alırız. Yakından sıkılan parfüm ise, tek noktaya geleceği için etkili sonuç vermez. Parfümü sabah evden çıkarken sıkmak ve 7-8 saat sonra tazelemek uygun olacaktır.  Akşam dışarı çıkacaksanız da parfümünüzü tazeleyebilirsiniz, ancak günde en fazla 2 defa tazelemenizi yeterli olduğunu unutmayın. Aşırı parfüm kullanımı baş ağrısı ve rahatsızlık hissi yaratabilir. Ancak Eau de toilette kullanılıyor sanız, gün içerisinde 3-4 saatte bir kokunuzu tazeleyebilirsiniz.

Zayıflarken Faydalanabileceğiniz Bazı Besinler


Zayıflarken Faydalanabileceğiniz Bazı Besinler


Kadınlar için mucizevi gıdalar aslında hormonal yapıyı dengeleyen ve tatlı isteğini kesen gıdalardır. Birçok kadın regl dönemlerinde çok tatlı yiyecekler yemek ister. Bu dönemlerde tatlı isteğini kesmek için çubuk tarçın ve kök zencefili kullanabiliriz.

Tatlı isteğini kesmek için meyvenize, sütünüze ve mümkünse yoğurdunuza toz zencefil yada toz tarçın ekleyebilirsiniz. Karanfil sindirim sistemimiz için en büyük yardımcılardan bir tanesidir. Çayın içine atılan karanfil çaya hem güzel bir tat verecektir hem de sindirim sistemine yardımcı olacaktır. Karanfil çayı bağırsaklarda oluşan gaz sorunlarına da yardımcı olabilir.

Sıkı geçen iş hayatında bazen kahvaltı yapmayabiliriz ya da öğle yemeklerini kaçırabiliriz. Kendimizi birkaç defa aç bıraktığımızda vücut otomatikman kendisini uyararak aç kalacağını düşünerek yağ depolamaya başlar bu da kilo artışına neden olur. Bu hataya düşmemek için kendimize ara öğün hazırlamalıyız.

Kadınların şeker kontrolü için bir kuru meyve, yaban mersini çok önemlidir. Kuru meyve ya da yaban mersininin yanında mutlaka kabuğuyla tutulmuş fındık, badem ya da ceviz kullanmamız gereklidir. Miktar olarak 6-7 fındık ile 1-2 yemek kaşığı yaban mersini yeterli olacaktır.

Metabolizmayı hızlandırıcı etkisi olan yeşil çay ile yasemin karışımını çubuk tarçın ve kök zencefille demleyip günde 3-4 bardak içerseniz tatlı isteğiniz azalacak ve zayıflamanız da etkili olacaktır.

Sağlıklı zayıflamalar.

20 Kasım 2012 Salı

Ton Balıklı Salata Tarifi


Ton Balıklı Salata Tarifi 1

Malzemeler;

  • 1 kutu ton balığı konservesi
  • 4 adet iri dolmalık biber
  • 1 adet küçük soğan
  • 4 çorba kaşığı mayonez
  • 4 adet salatalık turşusu
  • Tuz, Karabiber
  • 1 çay bardağı çiğ krema


Ton balığını küçük doğrayın. Küp şeklinde doğranmış soğan, mayonez, çiğ krema, ince doğranmış turşu, tuz ve karabiber ilave edin. Tahta kaşık ile karıştırın.

Dolmalık biberleri yıkayıp, çekirdeklerini çıkartın. Biberlerin içine ton balıklı salatayı doldurun. Doldurulmuş biberleri dilimleyip, servis tabağına dizin. Domates ve limon dilimleri ile süsleyip servis yapın.


Ton Balıklı Salata Tarifi 2


Malzemeler:

  • 1 küçük boy ton balığı konservesi (80 gr )
  • 6-7 Yaprak Kıvırcık Marul Yada Akdeniz Kıvırcığı
  • 1 adet Salatalık
  • 1 adet Domates
  • 1 küçük kuru soğan
  • Mısır
  • Zeytinyağı
  • Limon ve Tuz



Öncelikle Kıvırcıklar yıkanır iri iri doğranır.Üzerine domates, ince doğranmış piyazlık soğan ve salatalıklar ilave edilir.

Zeytinyağı ,tuz ve 1/2 adet limon üzerine gezdirilir ve çok ezmeden salata karıştırılır.

Salata bir kaseye alınır.Üzerine Yağı süzdürülmüş ton balıkları serpilir. En üste mısır taneleri serpilerek servis edilir.

Sağlıklı ton balıklı salatamız hazır. Afiyet olsun.