sağlıklı bir hayat için etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sağlıklı bir hayat için etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Kasım 2012 Salı

Mutfak Sırları - Pratik Bilgiler



  • Sebze soyacaklarını sebzeler haricinde sert peynirleri doğramak için de kullanabilirsiniz.
  • Peynirinizi dilimlerken dağılmasını istemiyorsanız, bıçağını ıslatıp doğrama işlemini gerçekleştirebilirsiniz.
  • Maydanoz ve dereotu gibi otları ayıklayıp yıkadıktan sonra kapalı kaplar içinde buzdolabında muhafaza ederseniz tazeliğini uzun süre koruyacaktır.
  • Patatesleri kabuklarıyla ve bütün olarak haşlarsanız daha lezzetli olacaktır.
  • Fırın yemeklerini fırın poşetinde piş-irseniz daha hızlı ve lezzetli piştiğini göreceksiniz.
  • Kıvırcık ve marulların köklerini kestikten sonra sirkeli suda bekletin, bu sayede kum ve çamurdan daha çabuk temizlenir.
  • Yemeklerde kullanacağınız yoğurt ekşimiş ise süzdükten sonra içine bir miktar süt ekleyin.
  • Derin dondurucuda saklayacağınız yiyecekleri porsiyonlara bölmek daha sonrasında kullanırken işinizi çok kolaylaştırır.
  • Dondurucuda saklayacağınız yiyecekler önce streç filme daha sonra folyoya sarılmalıdır.
  • Enginar seçerken yapraklarının parlak yeşil, kabuğunun ise yumuşak olmasına dikkat edin.
  • Zeytinyağlı yemek yaparken arpacık soğan kullanırsanız hem daha şık hem de daha lezzetli olur.
  • Zeytinyağlı yemek hazırlarken mutlaka bir miktar şeker katın.
  • Soyduğunuz enginarların kararmaması için bol limonlu suda bekletin.
  • Enginarın sert kalmaması için kısık ateşte ve kapağını açmadan pişirmeye özen gösterin.
  • Hamur işi tatlılara bir miktar tuz katarsanız daha lezzetli olacaktır.
  • Çaydanlığın içinde biriken kireç tortusunu temizlemek için, suya bol miktarda sirke katarak kaynatın.
  • Kabuklarını soyduğunuz meyvelerin kararmalarını önlemek için limonla ovabilirsiniz.
  • Kuru baklagilleri saklarken böcek oluşmasını önlemek için kavanoz ya da kutunun içine iki, üç diş sarımsak koyun.
  • Patateslerin filizlenmesini önlemek için patatesleri 1-2 yeşil elma ile saklayın.
  • Bayatlayan bisküvileri fırında birkaç dakika ısıtırsanız, yeniden tazelik kazandıklarını görürsünüz.
  • Kuş üzümlerini ayıklamak için, bir avuç unla hafifçe ovun ve delikli bir süzgece atın, un ile beraber çöpler de düşer.
  • Naneyi doğrayarak kullanacaksanız üzerine biraz şeker serpin böylece nanenin kokusunu arttırmış olursunuz.
  • Balık seçerken gözleri parlak, solungaçları ise pembe ya da kırmızı renkte olmalıdır. Eğer değil ise bayattır.
  • Havucun rengini kaybetmemesi için kaynayan suyun içinden aldıktan sonra hemen soğuk suyun altına tutup birkaç dakika bu şekilde bekletin.
  • Ispanak pişirirken çok az miktarda su koyun. Ağır ateşte kendi bıraktığı suyla pişerse daha leziz olur.
  • Yeşil sebzeleri yıkadıktan sonra havlu kağıda sarıp buzdolabına koyun. Bu sayede ömürlerinin uzadıklarını göreceksiniz.
  • Kaşar peynirinin küflenmemesi için; önce kağıt havluya sarın, sonra buzdolabı poşetine koyun.
  • Sarımsakları topluca soyduktan sonra sirkeli suya koyup dolapta saklayabilirsiniz.
  • Her yemek için sarımsak soymak istemiyorsanız üzerini geçecek kadar zeytinyağı koyup, ağzını iyice kapatıp uzun süre saklayabilirsiniz.
  • Sarımsakları sakladığınız zeytin yağını salata ve yemeklerde kullanabilirsiniz.
  • Makarna haşladıktan sonra makarna suyunu çorba yaparak değerlendirebilirsiniz. Bu sayede çorbalarınızı daha vitaminli ve lezzetli olacaktır.
  • Yumuşayan domateslerin izi rendeleyerek porsiyonlara ayırın ve dondurarak, yemek ve soslarda kullanabilirsiniz.
  • Kıymanıza soğan ile kavurarak dondurucuda saklayabilirsiniz. Bu sayede yemek yaparken daha az vakit harcarsınız.
  • Sigara ve paçanga böreğiniz sardıktan sonra çiğden dondurabilir, çözülmesini beklemeden kızartabilirsiniz. Bu sayede ani misafirlere karşı hazırlıklı olursunuz.
  • Sufle hamuru 5-6 saat boyunca buzdolabında bekletilebilir. Önceden hazırlarsanız misafirleriniz geldiğinde vakit kaybetmemiş olursunuz.
  • Yaprak ve lahana sarmalarını pişirmeden 2-3 ay kadar buzdolabı poşeti içinde dondurucuda saklayabilirsiniz.
  • Mumların ömrünü uzatmak için kullanmadan iki saat önce buzdolabının derin dondurucusuna koyarak bekletin.
  • Ayva tatlısı yaparken içine çekirdeklerinden atarsanız rengi daha kırmızı olur.
  • Kek içine koyduğunuz kuru üzümlerin çökmesini istemiyorsanız, hamura katmadan önce biraz unlayın.
  • Ekmek tahtanız nemlendiği için koku yapmışsa yarım limon ile ovarak kötü kokudan kurtulabilirsiniz.
  • Kızartacağınız malzemeleri eşit büyüklükte doğramaya özen gösterin, bu sayede eşit oranda kızaracaklardır.
  • Balığın çıtır çıtır kızarması için, önce biraz sütün içine batırın. Sonra unlayın tavaya atın.
  • Evde yapılan marmelatları içine birkaç tane çekirdeksiz kuru üzüm atılırsa, daha canlı bir renk kazanır.
  • Pişireceğiniz pilavın tane tane ve beyaz olması için tencereye incecik bir dilim limon koyun.
  • Reçel yaparken kaynarken karıştırmak gerekirse, muhakkak tahta kaşıkla karıştırılmalıdır.
  • Evde salça yapıyorsunuz ama çok sulu oldu. İçine bir miktar rendelenmiş ekmek ilave ederek bir dakika kadar daha pişirin. İstenen kıvama geldiğini göreceksiniz.
  • Etin yumuşak olması için pişirmeden önce zeytin yağında bir süre bekletin.
  • Yumurta haşlarken çatlamaması için yumurtayı bir kepçe yada kaşık içinde su dolu bir kabın içine koyun.
  •  Pasta yaparken kullanacağınız meyveleri, uzun süre dayanmaları için toz şekere bulamayı unutmayın.
  • Köfte yoğurmadan önce ellerinizi ıslatırsanız, ellerinizin temizlenmesi daha kolay olur.

5 Kasım 2012 Pazartesi

Emzirme Dönemi


Anne sütü; zamanında doğan, metal depoları anneden yeterli oranda alan her yeni doğan bebeğin normal gelişmesine yetecek besin ögeleri gereksinmesinin tümünü karşılayan, ilk 6 ay tek başına yeterli olan yeni doğan ve süt çocukları için en uygun, doğal bir besindir. Bu nedenle emzirme döneminde beslenme, üzerinde önemle durulması gereken bir konudur. Annenin günlük tükettiği besinlerin çeşit ve miktarı, vücut depo düzeyi, psikolojik durumu gibi etmenler süt miktarını ve kalitesini etkilemektedir. Emzirme dönemi; günlük enerji, alınması gereken sıvı, protein, vitamin, mineral, temel ve eser element ihtiyaçlarının arttığı bir dönemdir. Emziren annenin salgıladığı sütteki enerjinin önemli bir kısmı yediklerinden sağlanır. Buna bağlı olarak bu dönemde annenin kişisel farklılıklarına (kilo, boy, fiziksel aktivite durumu vb) göre enerji ihtiyacı artmaktadır.

Annenin kendi dokularının korunması, sütle bebeğe geçen proteinin bebeğin doku oluşumu için kullanılması amacıyla annenin yeterli ve kaliteli protein tüketmesi gereklidir. Her gün 1 adet yumurta ve 100-150 gr yağsız et (tavuk, balık, hindi vb.) veya 1 porsiyon kuru baklagil yemeği tüketilmesi önerilmektedir. Balık tüketiminin haftada ortalama 2 kez olmasına önem gösterilmelidir.

Emzirme döneminde tüketilen yağ miktarı kadar çeşidi de önemlidir. Anne doymuş (margarin, tereyağı gibi katı) yağlardan kaçınmalı, doymamış (zeytinyağı, kanola, fındık, mısır özü, soya, ay çiçek gibi sıvı) yağları tercih etmelidir. Ayrıca çok fazla yağ içeren (pasta, kaymak, krema, mayonez gibi) besinler tüketmemeli, yemekler ızgara, buğulama, haşlama, buharda ve fırında pişirme yöntemleri ile hazırlanmalıdır.

Emzirme döneminde kalsiyum ihtiyacı artmaktadır. Yeterli kalsiyum alamayan annelerde kemiklerde yumuşama şeklinde beliren osteomalasi sık görülür. Artan kalsiyum ihtiyacının karşılanması amacıyla kalsiyum yönünden zengin olan süt, yoğurt ve peynir belirtilen miktarlarda ve düzenli olarak tüketilmelidir. Bu dönem de kalsiyumdan zenginleştirilmiş süt ve ürünleri de tüketilebilir. Hatta doymuş (kötü) yağ alımını azaltmak adına süt ve türevlerinin yarım yağlı hatta yağsız (light) alternatiflerinin tercih edilmesi daha sağlıklı olacaktır.

Özellikle hamilelik ve emzirme dönemlerinde sık karşılaşılan bir sorun da demir eksikliğidir. Emzirme döneminde vücudun demire olan ihtiyacı artar. Anne sütüyle bebeğe geçen demir bebeğin demir depolarının dolması ve kan yapımında kullanılması açısından önemlidir. Buna bağlı olarak bu dönemde anneler demir içeren besinleri düzenli tüketmelidirler. Et ve et ürünleri, yumurta, yağlı tohumlar, kuru baklagiller, kuru meyveler, demir içeriği yüksek besinlerdir, günlük beslenmede düzenli tüketilmesinde yarar vardır. Ayrıca demirin emilimini azaltan çay, kahve ve gazlı içecekler yemeklerle birlikte içilmemeli, demirin emiliminin artırılması için ise C vitamini içeriği zengin besinler portakal, mandalina, domates, maydanoz, yeşilbiber gibi besinlerle beraber tüketilmelidir.

Emzirme döneminde ihtiyaç duyulan vitaminlerin karşılanması için düzenli ve dengeli beslenilmeli, vitamin ve mineral yönünden zengin olan sebze ve meyveler diyette her öğün olmalıdır. Vitamin tabletleri tek başına insan vücudunun tüm vitamin ve mineral ihtiyacını karşılamaktan uzaktır, dengeli ve yeterli bir beslenme programına ek olarak alınabilirler. Ek vitamin-mineral tabletleri doktora danışılmadan alınmamalıdır.

Emzirme döneminde süt oluşumu sırasında sıvıya ihtiyaç artmaktadır. Artan sıvı ihtiyacının karşılanması amacıyla her gün 10-12 bardak (2.5-3 lt) su içilmelidir. Salam, sosis, sucuk, hazır çorbalar gibi gıda katkı maddesi içeren hazır besinler mümkün olduğu kadar az tüketilmelidir. Çay, kahve yerine ıhlamur, papatya, kuşburnu gibi bitki çayları içilmelidir. Fazla tüketilen çay, kahve ve gazlı içeceklerden bebeğin sütüne geçen kafein bebeğin sağlığını olumsuz yönde etkiler, yemeklerle beraber içildiğinde demir emilimini azaltmaktadır. Ayrıca iyotlu tuz kullanılması son derece önemlidir.

Sigara ve alkol kullanılmamalıdır. Hazır meyve suları ve gazlı içecekler yerine %100 veya taze sıkılmış meyve suları, ayran, limonata, aşırıya kaçmadan bitki ve meyve çayları tercih edilmelidir. Yenilen kuru baklagiller, lahana, turp gibi besinler bazı bebeklerde gaz sıkıntısı yapabilir. Eğer bebekte böyle bir durum gözlemlenirse bu besinlerden uzak durulmalıdır. Ancak herhangi bir sıkıntı yaşanmıyorsa haftada 2 kere kuru baklagil yemeği yenilmelidir.