bebeğin ihtiyaçları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bebeğin ihtiyaçları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Kasım 2012 Salı

Bebeğinizin Biberon Temizliği ve Maması


Biberon Temizliği ve Mama Hazırlanması

Biberonda mama hazırlarken her zaman üreticinin talimatlarına uyun. Toz mama ve su oranı bebeğinize en uygun besleyicilik düzeyinde olabilmesi için dikkatle hesaplanmıştır. Bir veya bir grup biberonu aynı anda hazırlayabilirsiniz. Önceden hazırlamış olduğunuz mamayı kullanacağınız zamana kadar buzdolabında tutabilirsiniz (24 saat sonra Hala tüketilmemiş ise atın).

♦ İhtiyacınız olan her şeyi bir arada tutun: Bunlar, biberonlar, emzik ve kapaklar, plastik bir bıçak, hazır mama kutusundan çıkan ölçek, huni, sürahi gibi eşyalar olabilir.

♦ Yeni kaynatılıp soğutulmuş su kullanın (Biberon veya biberon grubunu hazırlarken her defasında su kaynatasını yeniden doldurun). Doğru su miktarını sterilize etmiş olduğunuz biberonun içine koyun.

♦ Kutudan çıkan ölçeği belirtilen miktarda hazır mama tozuyla silme doldurabilmek için bir bıçak yardımıyla sıyırın.

♦ Hazır mama tozunu suya ekleyin.

♦ Biberonun emziğini takın ve mama tozu suyun içinde tamamen çözülünceye kadar çalkalayın. Hazırlandığı zaman Hala sıcak olduğu durumlarda, buzdolabının içinde gerilere doğru (kapağa değil) yerleştirerek çabucak ısıtın.


Biberon Temizliği

Bebeğinizin hasta olmasını önlemek için, süt kalıntılarının oluşturabileceği bakterileri yok etmek üzere, biberonları kullandıktan sonra, her defasında yıkayıp dezenfekte etmelisiniz. Suyla çalkaladıktan sonra, biberonları ve biberon emziklerini ayrı ayrı yıkayınız. Biberonun içinde süt kalıntısı olmadığından emin olabilmek için, yıkarken fırça kullanınız. Emziği ters çevirerek tıkalı olup olmadığını kontrol ediniz. Temiz suyla tekrar duruladıktan sonra, şişeyi ve emziği aşağıdaki yöntemlerden birini kullanarak dezenfekte ediniz:


Biberonla Beslenme

Bebeğinizi herhangi bir sebeple anne sütüyle besle yemediğiniz için biberon kullanmak zorundaysanız günümüzün hazır mamalarının anne sütüne olabildiğince yakın üretildiğini bilmeniz sizi rahatlatacaktır. Bir düzen kurar ve güvenliği aklınızdan çıkarmazsanız, bebeğinizi biberonla beslemek de en az emzirmek kadar keyifli bir deneyim haline gelecektir. Bebeğinizi biberonla besleme bebek bakımı nın en önemli adımlarındandır.
Sevgiyle Beslenme

Bebeğiniz biberonun dan beslenirken, onu kucağınızda tutup gözlerinin içine bakarak, ona sakinleştirici sözler söylemeniz, birbirinize yakınlaşıp bağlanmanıza yardımcı olur.
Biberonla beslenmeyi sevgiyi yaşamak için bir fırsata dönüştürün:

♦ Yakın olun. Bebeğinizi biberonla beslerken, tişörtünüzü açarak ya da yukarı kaldırarak onu göğsünüzün yakınında tutarsanız, kurduğunuz bu tensel temastan keyif alabilirsiniz.

♦ Onu ağzına dayanmış bir biberonla asla yalnız bırakmayın. Böyle bir davranış bebeğinizin boğulmasına sebep olabilir. Ayrıca bebeğiniz, beslenmeye ihtiyaç duyduğu kadar, sizin şefkatinize de ihtiyaç duyar.

♦ Doyduğu zaman durmasını bilin. Bebeğiniz ne zaman duracağını bilir. Onu biberonunu bitirmeye zorlamayın.
Biberonla besleme teknikleri

♦ Sütü bebeğinize vermeden önce ısıtın. Biberonu sıcak musluk suyu altında tutabilir ya da sıcak su dolu bir tasa oturtabilirsiniz. Mikrodalga fırın kullanmayın. Isıttığınız mamadan birkaç damla bileğinizin içine damlatarak, çok sıcak değil ama ılık olduğunu kontrol edin.

♦ Biberonu, emziği sütle dolacak şekilde eğik tutun ki, bebeğiniz hava yutmasın.

♦ Bebeğinizi kollarınızda hafifçe eğik tutun. Eğer düz yatarsa, sütü yutmakta zorlanabilir veya tıkanabilir.

♦ Doyduğu zaman onu kaldırın. Yuttuğu havayı çıkarabilmesine yardımcı olmak için, omzunuza kovarak veya kucağınıza oturtarak sırtına tatlı tatlı vurun.,
Onu günde kaç kez beslemeli?

Bebeğinizi ister emzirin ister biberonla besleyin, yapmanız gereken her aç göründüğünde ona memenizi ya da biberonu sunmak ve kaç kez yediğini dert etmemektir. Hazır mamayla beslenen bebek, anne sütüyle beslenen bebekten daha uzun süre tok kalacaktır.

Onu her üç-dört saatte bir besleyebilirsiniz. Yine de bazı bebekler, daha az miktarda ama daha sık beslenmek de isteyebilirler.


Kendi sütünüz

Bebek doğduktan sonra birkaç gün için dahi olsa sadece anne sütü ile  beslemek bile, ona iyi bir başlangıç yapma imkanı sağlar. Vücudunuzun ürettiği ilk süt  olan “kolostrum”u alan
bebeğiniz, hayatının ilk 72 saati  boyunca onu enfeksiyonlara karşı koruyacak olan önemli besinlerle donatılmıştır.

Emzir seniz de, emzir-meseniz de doğum yaptıktan iki-üç gün sonra göğüsleriniz sütle dolar. Bu durum sizi rahatsız edebilir ama, kalıcı değildir. Eğer emzirmez-seniz sütünüz birkaç gün içinde kesilir.

Bu süre içinde rahatsızlığınızı azaltmak için yapabilecekleriniz şunlardır:

♦ sıcak duş alabilir veya göğüslerinizi sıcak suyla ıslata bilirsiniz.
♦ basıncı azaltmak için göğüslerinizi sıkarak birkaç damla süt çıkarabilirsiniz.
♦ göğüslerinizin üzerine buz torbası kovabilirsiniz.
♦ üzerinize tam uyan destekleyici bir sutyen giyebilirsiniz.


Meme ve biberon

Sütünüz düzenli olarak geliyorsa ve bulunduğunuz koşullar uygunsa biberon kullanmak yerine kendi göğsünüzden emzirmeyi tercih edin. Bu aranızda güçlü bir bağ kurulmasını sağlayacaktır. Bazı anneler zorunlu kaldıkları için bebeklerini hazır mamayla tanıştırmayı isteyebilirler. Meme ve biberonla beslemeyi bir arada yürütmek istemenizin de birçok sebebi
olabilir:

♦ İşe dönmeyi planlıyorsanız, siz  yokken bebeği besleyecek bir bakıcıya  İhtiyaç duyabilirsiniz.
Biberon kullanmak eşinizin de bebeğinizi beslemeye yardımcı olabilmesi anlamına gelir.

♦ Süt kanalınız tıkalı olabilir veya göğüs uçlarınız acıması nedeniyle bir süre göğsünüzü dinlendirmek isteyebilirsiniz.

Emzirmekte olduğunuz bebeğinizi biberonla tanıştırmak için uygun zaman 6. haftadan sonrasıdır. Bu dönemde göğüslerinizin süt salgılama düzeni oturmuş olur; bebeğiniz de ‘göğüs ucu karmaşasından daha az sıkıntı çeker. Göğüs uçları ve biberon emzikleri farklı emme teknikleri gerektirir. Memeyi bırakmak için üç ayı fazla geçirmeyin. Daha büyük bir bebeği biberona alıştırmak zor olabilir çünkü daha büyük bebeklerin çoğu yumuşak sıcak bir göğsü kauçuk bir emziğe tercih ederler.

Bazı anneler hazırlık gerektirmediği için sabahları emzirmeyi tercih ederler. Akşamları bebeğe banyo yaptırdıktan sonra ve onu uyutmadan önce emzirmek sizi birbirinize yaklaştırır. biberonla beslemek genellikle gün içinde daha işlevsel olur. Başka bir seçenek ise, meme ve biberonu sıra ile vermektir.

Biberona geçtiğiniz zaman, önceleri, yeni emzirme düzeninize uyum sağlayıncaya kadar göğüslerinizde doluluk hissedebilirsiniz. Bu uyum aşamalı olarak gerçekleşir ve birkaç gün sonra kendinizi daha rahat hissedersiniz.

Bebeğinizin Cildi İçin


                                                                                                        Bebeğinizin Cilt Bakımı

Yeni doğmuş bebeğinizin cildi esnek ve yumuşak görünür ama aynı zamanda çok hassastır ve özel ilgi ister. Bebeğinizin cildine bakım yapmak (günlük temizliğinin ya da bebek masajının bir parçası olarak) her ikiniz için de faydalı olacaktır.

Bebeğinizin cildi epeyce narindir ve bir çocuğun ya da yetişkininkinden farklı olarak kolayca zarar görebilir. Kurumaya ve tahriş olmaya
eğilimlidir.

Ayrıca gözenekleri henüz etkili bir biçimde çalışmadığından, kolayca sivilcelerinden  Bunlar bebeğinizin güzelliğini bozmakla birlikte, çoğunlukla zararsız olup tedavi gerektirmezler.
Bebeğinizin cildinde görülebilecekler

Birçok yeni doğmuş bebeğin ilk günlerde veya haftalarda sivilceleri veya döküntüleri vardır.

Milia (Yeni doğan egzaması): Bunlar, genellikle yüzde, özellikle burun ve çenede görülen minik, beyaz sivilcelerdir. Kaşıntılı olmadıklarından bebeğinizi rahatsız etmezler. Ter bezlerinin gelişimlerini tam olarak tamamlamamaları sonucu oluşurlar. Zaman içinde kaybolurlar ve tedavi gerektirmezler.

İsilik: Eğer bebeğinizin cildi çok fazla ısınırsa, yüzünde ve vücudunun üst kısmında küçük kırmızı lekeler çıkabilir. Odanın sıcaklığını kontrol edin ve bebeğinizin üzerine çok fazla battaniye örtmediğiniz den emin olun.

Yeni doğan ürtikeri (Kurdeşen): Bebeğinizin vücudunun çeşitli yerlerinde görülen, ortalarında beyaz uçları olan kırmızı döküntüleridir  Bunlar da, zaman içinde tedavi gerektirmeksizin geçmelerine rağmen, bazen daha ciddi sivilcelerle karıştırıla bilirler. Bu yüzden bunları doktorunuza ya da bir sağlık uzmanına gösterin.

Soyulma: İlk günlerde, bebeğinizin cildinin -özellikle de avuç içleri, ayak tabanları ve ayak bileklerinin- hafifçe soyulduğunu görebilirsiniz. Bu gayet normaldir. Özellikle de bebeğiniz biraz geç doğduysa. Birkaç gün içinde bu soyulmalar da yok olacaktır.

Konak: İki haftalıktan bir yaşa kadar bazı bebeklerin kafa derilerinde minik
Ona bakmak ve bağlanmak

Bebeğinizin cildinin bakımını yapmak, ikinize de birbirinize dokunmanın keyfini yaşatacak ve birbirinizle derin duygusal bağlar kurmanıza
yardımcı olacaktır.

Kabukçuklar oluşur. Bunlar kaşlara ve kulak arkalarına da yayılabilirler. Geceleri az bir miktar bebek yağıyla cildine masaj yapmanız kabukları yumuşatacaktır. Ertesi sabah
bebeğinizin saçını, yumuşak bir bebek şampuanıyla yıkamanız, kabukların büyük bir kısmının ortadan kaybolmasını sağlar.

♦ Bez bölgesinde pişik: İdrardaki amonyak veya diğer kimyasalların bebeğinizin cildini tahriş etmeleri sonucu oluşur. Hassasiyet gözlediğiniz andan itibaren, poposunu ince bir koruyucu krem tabakasıyla kapladığınız dan emin olun

♦ Cilt kuruması: Bebeğinizin cildinin çok fazla kurumasını önlemek için ev ortamınızdaki nemin ve sıcaklığın çok az ya da fazla olup olmadığından emin olun ve dışarı çıktığınız zaman bebeğinizi rüzgardan koruyun. Eğer cildi çok fazla kuruyorsa, o zaman özel olarak üretilmiş nemlendirici kremleri Devamını Okuyun »

Yani Doğan Bebekle İlgili Bazı Bilgiler


YENİ DOĞAN BEBEĞİN BANYOSU NASIL YAPTIRILIR

Yeni doğan bir bebeği yıkamak ilk başlarda karmaşık gelebilir. Eğer yanınızda tecrübeli biri varsa, bebeğin ilk temizliğini ve banyosunu bu kişiyle birlikte yapmanız size tecrübe ve güven kazandıracaktır.

Yeni doğmuş bebeğinizi karnı çok aç veya çok tok değilken banyo yaptırabilirsiniz. Banyo bebeğinizin rahatlamasına ve gevşemesine yardımcı olur. Halk arasında bilindiği gibi banyonun bebeğin gelişmesine bir katkısı yoktur. Sadece sağlıklı bir bebeğin temizliğe ihtiyacı vardır.

Başlangıçta birkaç gün arayla yaptırdığınız banyo bebeğinizin suya yavaş yavaş alışmasını sağlar. Bebeğinizin göbek bağı düştükten sonra küvet banyosunu rahatlıkla yaptırabilirsiniz. Bebeğinizi canını acıtmadan, onunla konuşarak, suyun sıcaklığını iyi ayarlayarak banyo yaptırmayı başarabilirseniz, bu olay hem sizin için hem de bebeğiniz için oldukça keyifli bir hal alacaktır. Çoğu bebek suyu sever fakat bazıları bizlerin yaptığı hatalar yüzünden suyun içine girdiğinde avazı çıktığı kadar bağırabilir. Eğer bebeğiniz banyo yapmayı seviyorsa, üşüteceğinden de korkmuyorsanız onu her gün banyo yaptırabilirsiniz. Yoksa haftada 2-3 gün banyo yapması yeterlidir. Derisi kuru olan ve deri çatlaklarına eğilimi olan bebekleri her gün banyo yaptırmamak gerekir.

BANYO YAPTIRIRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN KURALLAR


  •  Yeni doğan bebekler küçük bir küvette veya leğende yıkanmalıdır.
  •  Bebeğinizin banyosunu yaptırırken stressiz olduğunuz bir zaman seçilmelidir.
  •  Banyo yaptıracağınız yerin sıcaklığı 23-25 derece arasında olmalıdır.
  •  Banyoyu ısıtmanız mümkün değilse, taşınabilir küveti ya da leğeni evinizin en uygun köşesine götürüp, bebeğinizi orada yıkamalısınız.
  •  Bebeğinizi yıkamaya başlamadan önce küvetine ya da leğenine su doldurup, suyun sıcaklığını dirseğinizle kontrol edin. Dirseğiniz sıcaklığa dayanabiliyorsa bebeğinizin yıkanacağı suyun hazır olduğunu gösterir.
  •  Bebeğinizi yıkarken onunla konuşun, gülümseyin. Banyoyu sevip sevmemesi size bağlıdır. Kollarını ve bacaklarını çırpmasına izin verin. Ağzına ve burnuna su kaçırmamaya özen gösterin.
  •  Bebeğinizi banyoda çok uzun süre tutmayın. Küçük bebekler vücut ısılarını ayarlayamadıkları için hemen üşütebilir. 3 ile 5 dakika arasında bebeğinizi banyodan çıkarmaya dikkat edin.
  •  Banyo suyunun sıcaklığı yaklaşık 37 derece olmalıdır.
  •  Bebeği huylandır mamak için önce vücudu, sonra başı yıkanabilir.
  •  İlk haftalarda bebekler derilerindeki doğal yağa ihtiyaç duydukları için vücutlarını yıkarken sabun kullanmayın. Yaklaşık 1 ay sonra sabun kullanmaya başlayabilirsiniz.
  •  Yeni doğan bebeklerin vücudu kaygan olduğu için düşürmemeye dikkat edin. Fakat çok fazla titizlenmeye gerek olmadığını da hatırlatmak gerekir. Çünkü bebekler çok hassas oldukları gibi, travmalara büyüklerden daha dayanıklıdırlar.
  •  Sık banyo yapmak bebeğin iklim şartlarına uyum sağlamasını kolaylaştırır. Seyrek banyo yapan çocuklar, daha fazla terleyip, daha sık hasta olurlar.
  •  Unutmayın ki bebeğinizi ne şekilde banyo yaptıracağınız konusunda zamanla tecrübelerinizle birlikte teknikler geliştireceksiniz. Size en rahat ve en uygun olan bir şekilde bebeğinizi yıkayacaksınız. Bunun için bir kural yoktur. Sadece yukarıda yazılı olan püf noktalarına dikkat etmek gerekir.


BEBEĞİNİZİ YIKARKEN ALINMASI GEREKEN GÜVENLİK ÖNLEMLERİ

  •  Büyüklerin küvetinde banyo yaptırıyorsanız, kaymaması için lastik minder koymayı asla ihmal etmeyin.
  •  Küvetin suyunu ayarlarken bebeğiniz küvette olduğu halde kaynar suyu açmayın, ayrı bir yerde suyu ılıklaştırın.
  •  Bebeğinizi banyoda 1 saniye bile olsa yalnız bırakmayın. Telefon veya kapı çalarsa cevap vermeyin.



BEBEĞİN TIRNAKLARI NE ZAMAN KESİLMELİDİR?

Hareketleri oldukça hızlı olan bebeklerin tırnaklarını kesmek ustalık isteyen bir iştir. Yeni doğmuş bebeğinizin tırnakları uzunsa hemen kesilmelidir. Tırnak kesmenin bebeğiniz için hiçbir sakıncası yoktur. Sadece çok dikkatli hareket etmek gerekir.

Bebeğinizi yıkadıktan sonra, tırnakları yumuşadığında kesmek daha kolaydır. Bu işlemi yaparken etini kesmekten korkuyorsanız, bebeğinizin uyuduğunda tırnaklarını kesmeyi deneyin. Özellikle de yarı uyur ya da tam uyur pozisyondayken tırnak kesmeye başlarsanız, daha başarılı olursunuz.
Yuvarlak uçlu, bebekler için özel yapılmış küçük tırnak makasları kullanmak gerekir. El tırnakları yuvarlak, ayak tırnakları düz kesilmelidir.

YENİ DOĞAN BEBEKLER NASIL GİYDİRİLMELİ?

Bebeğinizin bulunduğu odanın sıcaklığı 24-25 derece olmalıdır. Yeni doğan bebekler ilk günlerde kilo kaybettikleri için üşümeye biraz daha meyilli olabilirler. 5 ve 6. aylarda bebeklerde kansızlık görülebilir. Penye bir badi, tulum, üzerine bir yelek, süveter ya da ince bir hırka giydirmek çoğu zaman yeterlidir.

Uyurken üzerine bir battaniye örtülebilir. 24-25 derecelik bir oda sıcaklığında bebeği sarıp sarmalamak ona rahatsızlık vererek, terletir. Yaz aylarında doğan bebekler çıplak olabilirler fakat ayaklarını ve ellerini sıcak tutmak çok önemlidir.

BEBEKLER NEDEN BAŞLARINDAN FAZLA ISI KAYBEDER?

Yetişkinlerde baş 10/7 oranında, bebeklerde ise ¼ oranındadır. Yani bebeklerin başı vücutlarına göre daha büyüktür. Vücudu sarıp sarmalarken, kafa her zaman dışarıda kalır.

Bu durum, yüzeysel olarak kafanın daha büyük ve açıkta olmasıyla ilgili bir şeydir. Kafanın dokusundan kaynaklanan bir problem yoktur. Bir şapka giydirilirse sorun ortadan kalkar.

5 Kasım 2012 Pazartesi

Doğum Çantasında Mutlaka Olması Gerekenler


Merhaba,

Hamileliğinizin son dönemlerine yaklaşırken evinizin kolay ulaşılabileceği bir köşesinde hazır olarak bulundurmanız gereken çok önemli bir çanta içeriğini sizlerle paylaşıyorum.

Doğum çantasına neler koymalıyım ya da doğuma giderken hastane çantamda neler olmalı? Bu oldukça önemli bir konudur. İşte size bu konuda bilinmesi gerekenler ve öneriler…

Anne adayı hastane çantasını hazırlarken doğum yapacağı mevsime  göre giysi koymalıdır. Ayrıca doğum yapacağı hastane ile konuşarak bilgi almalı, anne ve bebek için verecekleri malzeme ve gereçleri öğrenmelidir. Böylece anne adayı çantasını gereksiz eşyalarla doldurmuş olmaz (ki genelde tıkabasa doldurulur). Doğum çantanız ihtiyacınız olan her şeyin elinizin altında olmasını sağlayacağından anne adayları için çok önemlidir. Erken doğum ihtimalini de göz önünde bulundurarak normal doğum takvimine birkaç ay kala hazır olması çok iyi olacaktır. Anne adayı bu çanta sayesinde kendisini daha rahat hissedecek ve psikolojik dayanıklılığı artacaktır.

Doğum Çantasına  Anne Adayı İçin Konulması Gerekenler :


  • Hamilelik ve doğum takip kartınız ve doktor kontrollerinizin bulunduğu dosyanız, son yaptırdığınız kan ve idrar tahlilleriniz, sigorta kartınız, sağlık karneniz.
  • Yakınlarınızın telefon numaraları
  • Nakit para
  • 3 adet önden açılan gecelik
  • 1 adet sabahlık
  • Deodorant, diş macunu ve fırçası, tarak, şampuan, sabun, ıslak temizleme mendilleri, kulak pamuğu vb kişisel eşyalarınız
  • Saçlarınızı rahatça toplayabileceğiniz toka ya da bant, kırmızı taç 
  • 3-4 adet özellikle önden kopcalı emzirme sütyeni ve pedleri
  • Meme uçları için krem, göğüs kalkanı
  • Göğüs pompası (özellikle meme başı olmayan hanımlar için)
  • İhtiyacı kadar pamuklu ve tek kullanımlık iç çamaşırları
  • 1 paket hijyenik kadın pedi
  • 1-2 adet atlet
  • Kağıt peçete ve havlu
  • Eve dönerken giyebileceğiniz rahat kıyafetler
  • Ayağınızı sıcak tutacak kalın çoraplar
  • İçinde rahat ettiğiniz kolay giyilebilen alçak topuklu, kaymayan bir çift terlik
  • Sizi dinlendirip rahatlatacak sevdiğiniz kitap, dergi, mp3 çalar, teyp, radyo, cd vb.
  • Hastaneye giderken yolda rahat etmenizi sağlayacak yastık

Doğum Çantasına  Bebeğiniz İçin Konulması Gerekenler :


  • 2 tane badi (Mevsime göre kısa veya uzun kollu)
  • 2 tane tulum
  • 2 tane çorap
  • 2 tane ağız mendili
  • 2 tane pijama altı
  • 2 tane şapka ve eldiven
  • 2 takım kıyafet (zıbın takımı, pijama takımı, patiği, başlığı vs)
  • Yelek ve hırka
  • Battaniye
  • 3–4 tane bebek bezi
  • Araba koltuğu/ana kucağı veya portbebe
  • Havlu, ıslak mendil
  • 2 tane önlük
  • 2 tane yelek
  • Bebe şampuanı
  • Saç Fırçası
  • Kirli çamaşır torbası
  • Bebek yatağı için çarşaf

Bebeğin İhtiyacı Olan Her Şey! Doğum Öncesi ve Sonrası


Bebeğiniz için alışverişe başlarken her gördüğünüzü almak yerine en çok kullanacaklarınızı göz önünde bulundurmalısınız.

Özellikle ilk yıl bebeğiniz çok hızlı büyüyeceğinden bir bakmışsınız ki yıl içinde kıyafetlerinden birçoğunu sadece bir ya da iki kez giymiş, bir daha giydirmek istediğinizde de kıyafetler küçük kalmış. Bu duruma düşmemek için gelin önerilerimize bir göz atın:

Bebeğiniz dünyaya gelmeden önce almanız gereken temel belli başlı kıyafetleri şu şekilde sıralayabiliriz;

Fanila: 
Fanila mutlaka bebeğinizin dolabında olmalı. Göbek bağı düştükten sonra bodyler den de giydirebilirsiniz. Hem bebeğinizin bezini de sabitleyeceği için belki daha rahat kullanabilirsiniz. İlk başta 3’lü paketlerden bir tane bulundurabilirsiniz, memnun kalırsanız ekleme yapmak kolay.

Önlük:
Önlüksüz bir dolap düşünülemez. Hem gündüz hem gece kullanacağınız için yedekli olmak da fayda var.

Eldiven:
 Az ama öz birkaç tane olmalı. Bebekler kendilerini tırmalarlar  bu durum hemen hemen her bebekte görülür. Bunu önlemek için de bebeğinize dilerseniz eldiven giydirebilirsiniz, şart değil tabii ki.Tulum: Anneler özellikle de kış aylarında ise tek parça kıyafetleri bebekleri daha sıcak tuttuğu düşüncesiyle daha çok tercih ederler. Rengarenk tulumlar alabilirsiniz, değişimler esnasında elinizin altında olacak kadar almanız ilk etapta yeterli olur, hediye olarak da çok tercih edildiklerinden fazla almayın.

Çorap patik:
Oldukça kullanışlı olduklarından elinizin altında 2 ya da 3 tane çorap patik olması yeterli olacaktır. Bebeğinizin çoraplarının üzerine giydirebileceğiniz için fazla sayıda almanıza gerek yok, bebeğinizin ayakları çabuk büyüyeceğinden küçük kalma olasılıkları yüksek.

Bere- şapka- yelek:
Bunlar için vazgeçilmez demek hiç de yanlış olmayacaktır. Uykudan uyanan bebeğiniz için yelek oldukça kullanışlıdır, bereyi hem evde hem dışarıda aynı şapka gibi rahatlıkla kullanabilirsiniz. Yaz ve kış hiç fark etmez sadece kışın yün yazın pamuklu olmalarına dikkat etmelisiniz.

Tüm bunların dışında zaman içerisinde mevsimine göre ve ihtiyaçlarınız doğrultusunda bebeğinize birçok kıyafet alacaksınız hiç şüphesiz. Önemli olan kullanışlı olmaları ve bebeğinizin rahat etmesi.